Page 68 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 68
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
MÜNAFIK, KÜFÜRLE G ZL BAĞLANTISINI VE ST HBARAT
AKTARIMINI, NTERNET VE AKILLI B LG SAYAR
TEKNOLOJ LER N KULLANARAK YAPAR
Allah bir ayette "… Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk
adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır." (Maide Suresi, 41) sözleriyle, mü-
nafıkların en önemli özelliklerinden birinin, 'gizlice Müslümanlardan haber top-
layıp, bunu küfürdeki dostlarına aktarmaları olduğunu' haber vermiştir. Ayette
geçen "Sana gelmeyen", sözleriyle 'Müslümanlarla bağlantısı olmayan, onlarla
görüşmeyen kişiler adına', münafıkların iman edenlerin arasına girip, orada 'is-
tihbarat topladıkları' bildirilmiştir.
İşte münafıklar, 'Müslümanlar hakkında topladıkları haberleri küfürdeki
dostlarına aktarma faaliyetlerini' asrımızda 'interneti, bilgisayar teknolojilerini
ve akıllı telefonları' kullanarak gerçekleştirirler. Müslümanlar arasındayken, ka-
ranlıklarda, izbe köşelerde, gizlice ve alçakça küfürle bağlantı kurarak Müslümanlar
aleyhinde sinsi faaliyetler yürütürler.
Kuran'ın bir başka ayetinde Allah münafıkların küfürle olan bu bağlantılarını,
"… Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli
çağrılarda bulunurlar…" (Enam Suresi, 121) sözleriyle haber vermiştir. İşte asrı-
mızda münafıklar bu eylemlerini gelişmiş iletişim araçlarını kullanarak yaparlar.
Bu yolla gerçek dostları olan inkarcılara; ayette bildirildiği gibi 'gizlice çağrılarda
bulunurlar'. Ve bu gizlice çağrıda bulunma girişimlerini de 'asrımızın sağladığı
teknolojik imkanları kullanarak internet üzerinden yaptıkları bilgisayar yazış-
malarıyla, akıllı telefonlardaki çok sayıdaki mesaj programlarıyla ya da Twitter,
Facebook, Instagram gibi sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla' gerçekleştirirler.
İnternet hızıyla, inkarcı ve münafık dostlarına çok daha kolay ve hızlı bir şekilde
ulaşır ve aynı zamanda dünyanın en uç köşesindeki derin devlet elemanlarıyla
bile çok rahat bir şekilde bağlantıya geçebilirler. Ardından yine çok seri bir şekilde
Müslümanlar aleyhinde topladıkları bilgileri sırdaşlarına aktarabilir ve Müslü-
manlara zarar vereceklerini düşündükleri eylem planlarını onlarla konuşabi-
lirler.
Münafık, tüm bu yaptıklarını Müslümanlara sezdirmediğini düşündüğünde,
bundan 'derin ve şeytani bir haz' duyar. Gizli gizli küfürden biriyle görüşmek,
onların felsefelerini dinlemek, onlarla o küfür mantığı içerisinde konuşmak,
onlara istediği gibi züppece cevaplar vermek, ruhuna adeta şeytani bir gıda gibi
gelir. Gece yarısı bir başka münafığa ya da küfürdeki bir dostuna küçük de olsa bir
66