Page 72 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 72
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
şey bulamazlar. Bu nedenle tek yapabildikleri, bu hayırlı çabaların bilgisini vererek,
İslam'ın yayılması için yürütülen faaliyetleri engellemeye çalışmak olur.
Fakat münafık tüm bunları yaparken Allah'ın kendisini gördüğünü ve
sonsuz gücüyle Müslümanları desteklediğini hiç düşünmez. İnsanların yaptıkları
şeytanlıkları en ince detayına kadar bilen sonsuz bir akıl ve sonsuz bir güç Müs-
lümanlara yardım ederken; Allah'tan bağımsız hiçbir müstakil gücü olmayan
münafığın, yine Allah'ın kontrolünde olan zayıf aklıyla başarılı olabilmesi ise,
elbette ki asla mümkün değildir.
MÜNAFIK, SOSYAL MEDYA HESAPLARINI
KEND N KÜFRE BEĞEND RMEK Ç N KULLANIR
Günümüzde münafıklığa eğilimli kişilerin gizli faaliyetlerini sürdürebilmek
için en çok faydalandıkları imkanlardan biri de, 'sosyal medya platformları'dır.
Ancak münafık, hemen her insana kolaylıkla ulaşma imkanı sağlayan bu internet
sayfalarında, kendisini Allah'ı seven, Kuran'a inanan, Müslümanlarla dost olan,
inançlı bir insan gibi tanıtmak asla istemez. Aksine bu platformları, kendisini
küfre beğendirebilmek, onların dikkatlerini üzerine çekebilmek ve onlarla çıkar
elde edebileceği yakın dostluklar kurabilmek için kullanmaya çalışır.
Bu nedenle de gerek sayfasındaki profil bilgilerinde, gerek arkadaş listesinde,
gerekse paylaşımlarında hep kendisini küfre beğendirebilecek bir içerik olmasına
müthiş özen gösterir. Allah'ın bir Kuran ayetinde "Onların çoğunun inkara sa-
panlarla dostluklar kurduklarını görürsün..." (Maide Suresi, 80) sözleriyle bil-
dirdiği gibi, amacı yalnızca, 'her türlü sapkınlığa destek veren bu insanlarla yakın
dostluklar kurabilmek, onların gözlerine girebilmek'tir.
Münafıklar internet üzerindeki bu gibi platformları kullanarak, küfürdeki in-
sanlarla yakın temasa geçip ardından da onların makam-mevki, çevre, iş ve maddi
kazanç gibi imkanlarından olabildiğince istifade edebilmek isterler. Bu amaçla göz-
lerine kestirdikleri, küfürde sükseli görülen, itibar sahibi ve önde gelen kişilerle
'mesajlaşma yoluyla' tanışmaya çalışırlar. Ve zamanla bu insanlarla saatlerce
yazışıp sohbet edecek kadar samimi dostlar haline gelirler. Eğer küfürle olan bu
samimiyetleri Müslümanların dikkatini çeker ve kendilerine bu yönde bir soru so-
rulacak olursa, bunun cevabını da önceden hazırlamışlardır. 'Neden bu kişilerle
bağlantı kurdukları' sorusuna, "Ben onlara İslam'ı anlatmaya çalışıyorum, bu
yüzden vakit ayırıp konuşuyorum" gibi yalanlarla cevap verirler. "Peki neden on-
larla Müslümanca bir tavırla değil de, küfri bir üslupla konuşuyorsun?" diye so-
70