Page 95 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 95

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)










                                MÜNAFIĞIN  SLAM YER NE SAPKIN


                            DEOLOJ LER  GÜÇLEND RME ÇABASI









                     MÜNAFIK, KEND NCE  SLAM'I ZAYIFLATAB LMEK  Ç N D NE MUHAL F

                     OLAN HER TÜRLÜ SAPKINLIĞI DESTEKLER

                     Münafıkların Müslümanlarla birlikte olduklarında mutlaka 'fitne çıkarmak

                 için çaba harcayacaklarını' Kuran'da Allah bildirmiştir (Tevbe Suresi, 47).  İşte
                 münafığın en başarılı olduğu alan 'fitne'dir. Çünkü münafık, tıpkı şeytan gibi, ka-
                 ranlık ve psikopat ruhlu bir varlıktır. Sürekli şeytanın kontrolünde olduğu için, ne-

                 rede fitne varsa, oraya koşarak gider. Hayırla, güzellikle, Müslümanların menfaatine
                 yönelik işlerle, İslam'a samimi hizmet etmekle ise hiç ilgilenmez. Şeytani bir dür-

                 tüyle, nerede pis, itici ve yanlış işler varsa, oraya yönelir. Olumsuzluklar, anor-
                 mallikler, sapkın tavır ve düşünceler, münafığı mıknatıs gibi çeker. Allah'ın be-
                 ğenmediği, Müslümanların sakındıkları her ne varsa ona yatkınlık gösterir. Bir

                 Müslümanın aklına hayaline bile gelmeyebilecek akıl dışı, sapkınca düşünce ve
                 davranışlar, münafık için son derece olağandır.

                     Müslümanlar Allah'ın belirlediği sınırlar içerisinde yaşayan insanlardır. Kuran
                 ahlakını yaşamakta çok titizdirler. Kuran'a uygun düşünür ve Allah'ın beğendiği
                 şekilde yaşarlar. İnkar edenler ise, 'sınırları olmayan', 'kendi kurallarını kendileri

                 belirleyen', 'Kuran ile bildirilen ahlak anlayışını tanımayan' insanlardır. Fakat
                 onlar, insanlardan gizlemeksizin, ne düşündüklerini, olaylara nasıl baktıklarını ve
                 nasıl yaşadıklarını açıkça söylerler.

                     Münafıkların inkar edenlerden daha tehlikeli olan yönü ise, 'kendilerini Müs-
                 lüman gibi gösterip gerçeği gizlemeleri'dir. İkiyüzlü ve sinsi olmalarıdır. Dış gö-
                 rünüşleriyle Müslümanlara benzemelerine rağmen, içlerinde adeta bir başka şeytani

                 karakter vardır. Allah bir ayette, onların bu yönünü, "Sen onları gördüğün zaman
                 cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin.

                 (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap kütük gibidirler. (Bu daya-
                 nıksızlıklarından dolayı da) her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar. Onlar düş-
                 mandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp sakının. Allah onları kahretsin; nasıl

                 da çevriliyorlar." (Münafikun Suresi, 4) sözleriyle anlatmıştır.



                                                                                                             93
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100