Page 168 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 168

170                                                                                                  MUHÂKEMAT


           ve hicran-ı lâyezâlîyi nazara al! Nasıl o Muhabbet, en büyük musibet
           olur!.. Demek hicran-ı ebedî, Muhabbete karşı çıkamaz. İşte Saadet-i
           Ebediye, o firak-ı ebediyeye öyle bir tokat vuracak ki, adem-âbâd
           hiçâhiçe atacaktır.

                  10-  Neam,  sâbık olan  beş  mesleği  ile  Sıdk  ve  Hakkaniyeti
           müberhen  olan  Peygamberimizin  Lisanı,  Haşr-i  Cismanînin
           definesindeki Saadet-i Ebediyenin anahtarıdır.

                  11-  Neam,  yedi  cihetle  onüç  asırda  İ’cazı  musaddak  olan
           Kur'an-ı  Mu'ciz-ül  Beyan,  Haşr-i  Cismanînin  Keşşafıdır  ve
           Fettahıdır ve Besmelekeşidir.

                  İKİNCİ MAKSAD: Kur'an'da işaret olunan Haşre dair iki

           delilin beyanındadır. İşte,
                                                     ِ
                                مي   ح   رلا  ِنمحرلا  ِ   للّا ِمبِ  وخن
                                               ٰ
                                   َّ
                                        ٰ ْ َّ
                                                        ُ َ
                                                    ْ
                                          * * *

                  Bu  Risalenin  Müellifi  Üstad  Bediüzzaman  Hazretleri,  bu
           Risalenin  te'lifinden  30  sene  sonra  te'lif  ettiği  Risale-i  Nur
           Külliyatından "Dokuzuncu Şua"ın başında diyor ki:

                  "Latif bir İnayet-i Rabbaniyedir ki: Bundan otuz sene evvel
           Eski  Said  yazdığı  Tefsir  Mukaddemesi  "Muhakemat"  namındaki
           Eserin  âhirinde,  "İkinci  Maksad:  Kur'an'da  Haşre  işaret eden iki

                                                           ِ
                                                                 ِ
           Âyet  tefsir  ve  beyan edilecek.       ح   رلا   ِنمحر لا للّا    ِمبِ  وخن  deyip
                                           مي
                                                                    ُ َ
                                                            ٰ
                                               َّ
                                                    ٰ ْ َّ
                                                                ْ
           durmuş.  Daha  yazamamış.  Hâlık-ı  Rahîmime  Delail  ve  Emarat-ı
           Haşriye  adedince  şükür  ve  hamd  olsun  ki,  otuz  sene  sonra  tevfik
           ihsan eyledi."
                           (Küçük Biraderim Abdülmecid'in Takrizidir)
   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173