Page 88 - Kuledeki Küçük Adam
P. 88

K Kuledeki Küçük Adam




                     Ni te kim bu gü ne ka dar hiç bir ya rar lı, ya ni ge ne tik bil gi yi ge liş -
                   ti ren mu tas yon ör ne ği göz lem len me di. Tüm mu tas yon la rın za -
                   rar lı ol du ğu gö rül dü. An la şıl dı ki, ev rim te ori si nin "ev rim me ka -
                   niz ma sı" ola rak gös ter di ği mu tas yon lar, ger çek te can lı la rı sa de-
                   ce tah rip eden, sa kat bı ra kan ge ne tik olay lar dır. (İn san lar da mu -

                   tas yo nun en sık gö rü len et ki si de kan ser dir.) El bet te tah rip edi ci
                   bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı" ola maz. Do ğal se lek si yon
                   ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç bir şey ya pa-
                   maz." Bu ger çek biz le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz ma sı" ol -
                   ma dı ğı nı  gös ter mek te dir.  Ev rim  me ka niz ma sı  ol ma dı ğı na  gö re

                   de, ev rim de nen ha ya li sü reç ya şan mış ola maz.




                         Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
                     Ev rim te ori si nin id dia et ti ği se nar yo nun ya şan ma mış ol du ğu-
                   nun  en  açık  gös ter ge si  ise  fo sil  ka yıt la rı dır.Evrim  teorisinin

                   bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerinden türemişler-
                   dir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine dönüş-
                   müş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre
                   bu dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini
                   kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.

                     Bu du rum da, id dia edi len uzun dö nü şüm sü re ci için de sa yı sız
                   "ara tür ler"in oluş muş ve ya şa mış ol ma la rı ge re kir.
                     Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir
                   yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-

                   yarı sürüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özel-
                   liklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sü-
                   rüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde





                                              86
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93