Page 43 - Adamlık Dini
P. 43
Harun Yahya (Adnan Oktar)
du ran bir di ne, İb ra him'in ha nif (mu vah hid) di ni ne. O,
müş rik ler den de ğil di." De ki: "Şüp he siz be nim na ma -
zım, iba det le rim, di ri mim ve ölü müm alem le rin Rab bi
olan Al lah'ın dır." (Enam Su re si, 161-162)
İnsanın hayattaki temel amacının Allah'ın rızası olması, diğer
insanlarla olan ilişkilerini de kuşkusuz temelden değiştirir. Az
önce belirttiğimiz gibi kişinin diğer insanlara karşı müstakil bir
sorumluğu yoktur. Ama Allah, diğer insanlara nasıl davranılması
gerektiğini Kuran'da bildirmiştir ve Allah'a karşı duyulan sorum-
luluk, diğer insanlara karşı da en şefkatli, en merhametli, en ada-
letli, en doğru, en dürüst tutumun gösterilmesini sağlar. Ayetler-
de, müminlerin bu yöndeki bakış açısı şöyle tarif edilir:
Adak la rı nı ye ri ne ge ti rir ler ve şer ri (kö tü lü ğü) yay gın
olan bir gün den kor kar lar. Ken di le ri, ona duy duk la rı
sev gi ye rağ men ye me ği, yok su la, ye ti me ve esi re ye di -
rir ler. Biz si ze, an cak Al lah'ın yü zü (rı za sı) için ye di ri yo -
ruz; siz den ne bir kar şı lık is ti yo ruz, ne bir te şek kür.
Çün kü biz, asık su rat lı, zor lu bir gün ne de niy le Rab bi -
miz' den kor ku yo ruz. (İn san Su re si, 7-10)
Ayetlerden de anlaşıldığı gibi, müminlerin diğer insanlardan
medet umma, onlardan karşılık bekleme gibi bir tavırları yoktur.
Bu, mümine çok güçlü ve sağlam bir karakter kazandırır. Mümin
her ortamda, herkesin karşısında doğru olanı, yani Allah'ın emir-
lerini yerine getirir. Ne kimseden takdir bekler ne de kimseden
çekinir. Yalnızca Allah'ın hoşnutluğunu ister. Nitekim Allah
Kuran'da, müminleri "kınayıcının kınamasından korkma-
yanlar" (Maide Suresi, 54) olarak tanımlamaktadır. Bu ne den le,
mü mi nin olay lar ve in san lar kar şı sın da ka rak te ri ve tav rı hiç bir şe -
41