Page 137 - Resullerin Mücadelesi
P. 137
Adnan Oktar (Harun Yahya)
atları, yunusları, gülleri, orkideleri, zambakları, karanfilleri, muzları, por-
takalları, elmaları, hurmaları, domatesleri, kavunları, karpuzları, incirleri,
zeytinleri, üzümleri, şeftalileri, tavus kuşlarını, sülünleri, renk renk kele-
bekleri ve bunlar gibi milyonlarca canlı türünden hiçbirini oluşturamazlar.
Değil burada birkaçını saydığımız bu canlı varlıkları, bunların tek bir hüc-
resini bile elde edemezler.
Kısacası, bilinçsiz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluşturamazlar.
Sonra yeni bir karar vererek bir hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda başka
kararlar alıp, elektron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yapısını
bu mikroskop altında izleyen profesörleri oluşturamazlar. Madde, ancak
Allah'ın üstün yaratmasıyla hayat bulur. Bunun aksini iddia eden evrim
teorisi ise, akla tamamen aykırı bir safsatadır. Evrimcilerin ortaya attığı
iddialar üzerinde biraz bile düşünmek, üstteki örnekte olduğu gibi, bu ger-
çeği açıkça gösterir.
Göz ve Kulaktaki Teknoloji
Evrim teorisinin kesinlikle açıklama getiremeyeceği bir diğer konu ise
göz ve kulaktaki üstün algılama kalitesidir.
Gözle ilgili konuya geçmeden önce "Nasıl görürüz?" sorusuna kısaca
cevap verelim. Bir cisimden gelen ışınlar, gözde retinaya ters olarak düşer.
Bu ışınlar, buradaki hücreler tarafından elektrik sinyallerine dönüştürülür
ve beynin arka kısmındaki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya
ulaşır. Bu elektrik sinyalleri bir dizi işlemden sonra beyindeki bu merkezde
görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden sonra şimdi düşünelim:
Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık beynin bulun-
duğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaranlık, ışığın
asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaşmadığınız kadar karanlık bir yerdir.
135