Page 138 - Resullerin Mücadelesi
P. 138

Resullerin Mücadelesi


             Ancak siz bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyretmektesiniz.
                Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzyıl teknolojisi
             bile her türlü imkana rağmen bu netliği sağlayamamıştır. Örneğin şu anda
             okuduğunuz kitaba, kitabı tutan ellerinize bakın, sonra başınızı kaldırın

             ve çevrenize bakın. Şu anda gördüğünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü
             başka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size dünyanın
             bir numaralı televizyon şirketinin ürettiği en gelişmiş televizyon ekranı
             dahi veremez. 100 yıldır binlerce mühendis bu netliğe ulaşmaya çalışmak-
             tadır. Bunun için fabrikalar, dev tesisler kurulmakta, araştırmalar yapıl-
             makta, planlar ve tasarımlar geliştirilmektedir. Yine bir TV ekranına
             bakın, bir de şu anda elinizde tuttuğunuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik

             ve kalite farkı olduğunu göreceksiniz. Üstelik, TV ekranı size iki boyutlu
             bir görüntü gösterir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemek-
             tesiniz.
                Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya, gözün
             görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu bir televizyon
             sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek
             mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulanık,
             ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördüğü kadar
             net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka

             görüntü kaybı meydana gelir.
                İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekanizmanın
             tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, odanızda duran
             televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldi ve bu gö-
             rüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşünürsünüz? Binlerce ki-
             şinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?
                Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet te-

             sadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de tesadüfen
             oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir. Dış kulak,
                                          136
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143