Page 134 - Resullerin Mücadelesi
P. 134

Resullerin Mücadelesi


             pithecuslar'dan daha gelişmişlerdir. Evrimciler, bu farklı canlılara ait fo-
             silleri ardı ardına dizerek hayali bir evrim şeması oluştururlar. Bu şema
             hayalidir, çünkü gerçekte bu farklı sınıfların arasında evrimsel bir ilişki
             olduğu asla ispatlanamamıştır. Evrim teorisinin 20. yüzyıldaki en önemli

             savunucularından biri olan Ernst Mayr, "Homo sapiens'e uzanan zincir
             gerçekte kayıptır" diyerek bunu kabul eder. (J. Rennie, "Darwin's Current
             Bulldog: Ernst Mayr", Scientific American, Aralık 1992)
                Evrimciler "Australopithecus > Homo habilis > Homo erectus > Homo
             sapiens" sıralamasını yazarken, bu türlerin her birinin, bir sonrakinin atası
             olduğu izlenimini verirler. Oysa paleoantropologların son bulguları, Aus-
             tralopithecus, Homo habilis ve Homo erectus'un dünya'nın farklı bölgele-

             rinde aynı dönemlerde yaşadıklarını göstermektedir.  (Alan Walker,
             Science, c. 207, 1980, s. 1103; A. J. Kelso, Physical Antropology, 1. baskı, New
             York: J. B. Lipincott Co., 1970, s. 221; M. D. Leakey, Olduvai Gorge, c. 3,
             Cambridge: Cambridge University Press, 1971, s. 272)
                Dahası Homo erectus sınıflamasına ait insanların bir bölümü çok mo-
             dern zamanlara kadar yaşamışlar, Homo sapiens neandertalensis ve Homo
             sapiens sapiens (insanı ile aynı ortamda yan yana bulunmuşlardır. (Time,
             Kasım 1996)
                Bu ise elbette bu sınıfların birbirlerinin ataları oldukları iddiasının ge-

             çersizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Harvard Üniversitesi paleontolog-
             larından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına karşın,
             Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
                Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (insanımsı)
                çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır ki, bunların
                biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle karşılaştırıldığında
                evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedirler. (S. J. Gould, Natural

                History, c. 85, 1976, s. 30)


                                          132
   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139