Page 31 - Davamız Metafiziktir
P. 31
karar vermiştir. Ancak, Hz. Lut (as)'ın Allah'ın emriyle yaşadığı şehri terk
etmesinin hemen ardından Allah o şehri yerle bir etmiş, altını üstüne çevirmiş,
bu değerli insan ve beraberindeki müminlere karşı inkarcıların kurdukları
düzeni kendi başlarına geçirmiştir. Bu gerçek ayetlerde şöyle bildirilmektedir:
Böylece EMRİMİZ GELDİĞİ ZAMAN, ÜSTÜNÜ ALTINA ÇEVİRDİK ve üzerlerine
balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık. Rabbinin Katında 'belli bir biçime
sokulmuş, damgalanmış' olarak. BUNLAR ZALİMLERDEN UZAK DEĞİLDİR. (Hud
Suresi, 82-83)
Allah'ın varlığını ve birliğini tebliğ ettiği, Kuran'a davet ettiği ve kötülükten menettiği
için Peygamber Efendimiz (sav) ve ona uyan müminler de kendi kavimleri
tarafından yurtlarını terk etmeye ve başka yerlere HİCRET ETMEYE mecbur
bırakılmışlardır.
Allah, Resullerini yurtlarından sürüp çıkaranların akıbetlerinin yıkım olduğunu bir
ayetinde şöyle haber vermektedir:
Seni SÜRÜP-ÇIKARAN memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice
memleketler vardı ki, Biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı
yoktu. (Muhammed Suresi, 13)
Bu, Allah'ın her devirde süregelen bir kanunudur. İnsanları, dinlerinden dolayı
yurtlarından sürenlerin kendilerinin de orada fazla barınmaları mümkün
değildir. Zira, inkar edenlerin müminlerin aleyhinde kurdukları bütün tuzak
girişimleri her dönem bozulmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de terk
etmek zorunda bırakıldığı Mekke'ye daha sonra beraberindeki binlerce
müminle birlikte geri dönmüş ve inkar edenlere karşı mutlak bir üstünlük
sağlamıştır. Mekke'den kendilerini sürgün edenlerin beklentilerinin aksine ayrılıp
dağılmamışlardır. Tam tersine daha çok güçlenip kaynaşmışlar ve Allah'ın izniyle
inkarcılara galip gelmişlerdir. Bu da MÜMİNLER ALEYHİNE KURULAN HİÇBİR TUZAK
VE İTTİFAKIN BAŞARILI OLAMAYACAĞINI göstermesi açısından çok önemlidir.