Page 280 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 280
282 MEKTUBÂT
etmemek ve her halini güzel görmekle mükellef olduğundan; altmıştan
sonraki meşakkatli ve musibetli olan ihtiyarlık zamanında, Habib-i
Ekremini bırakmıyor; belki İmam olduğu Ümmetin ömr-ü galibi olan
altmışüçte Mele-i A'lâya gönderiyor, yanına alıyor; her cihette İmam
olduğunu gösteriyor...
Yedinci Sualiniz:
ِ
ِ
ْ م ْ ُكلوه ْ ِ ْ بْه ْ ب َّ ُك ْ ْ تَ ْ نم ْ م ْ ْ ُكباب ْ شْ ْ يْخ
ُ
ُ
ِ
ِ
ْ مُكباب ِ ْ هب ْ ْ ب َّ ْ ْ تَ ْ نمْم ْ ُكلو ْ هُكْرشو
ُ ى
Hadîs midir; bundan murad nedir?
Elcevab: Hadîs olarak işitmişim. Murad da şudur ki: "En hayırlı
genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp Âhiretine çalışarak, gençlik
hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en
kötüsü odur ki; gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister; çocukçasına
hevesat-ı nefsaniyeye tâbi olur."
Senin Levhanda gördüğün ikinci parçanın sahih sureti şudur ki; ben
başımın üstünde onu bir Levha-i Hikmet olarak ta'lik etmişim. Her sabah
ve akşam ona bakarım, Dersimi alırım:
Dost istersen Allah yeter. Evet O Dost ise, herşey dosttur.
Yârân istersen Kur'an yeter. Evet Ondaki Enbiya ve Melaike ile
hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredib ünsiyet eder.
Mal istersen Kanaat yeter. Evet Kanaat eden, İktisad eder; İktisad
eden, Bereket bulur.
Düşman istersen nefis yeter. Evet kendini beğenen, belayı bulur
zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safayı bulur, Rahmete gider.
Nasihat istersen ölüm yeter. Evet ölümü düşünen, hubb-u dünyadan
kurtulur ve Âhiretine ciddî çalışır.
Yedinci Mes'elenize bir Sekizinciyi ben ilâve ediyorum. Şöyle ki:
Bir iki gün evvel bir Hâfız, Sure - i Yusuf'tan bir Aşr, tâ
ِ
ِ
ِ
ْينحل ِ اصلاب ْن ْ ق ْ ح ل ْ او ْا ْ ملس ُ ْ ت ْ و ْ َّف ْ ن ْ ْ م e kadar okudu. Birden ânî bir surette bir
َّ
Nükte Kalbe geldi: Kur'ana ve Îmana aid herşey kıymetlidir, zahiren ne
kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet Saadet-i Ebediyeye
yardım eden küçük değildir. Öyle ise, "şu küçük bir Nüktedir, şu izaha ve
ehemmiyete değmez" denilmez. Elbette şu çeşit