Page 462 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 462
464 MEKTUBÂT
Bereketiyle, beni teşettütten perişaniyetten hıfzeyle ya Rabbi!" meali;
tam tamına o Risale ve Sahibinin vaziyetine Tevafuk karinesiyle Kelâm
mecazî delalet ve İmam-ı Ali Radıyallahü Anh ise, gaybî işaret eder
diyebiliriz. Hem madem Celcelutiye'nin aslı Vahiydir ve Esrarlıdır ve
gelecek zamana bakıyor ve gaybî umûr-u istikbaliyeden haber veriyor. Ve
madem Kur'an itibariyle bu asır dehşetlidir ve Kur'an hesabıyla, Risale-i
Nur bu karanlık asırda ehemmiyetli bir hâdisedir. Ve madem sarahat
derecesinde çok karine ve emarelerle; Risale-i Nur Celcelutiye'nin içine
girmiş, en mühim yerinde yerleşmiş. Ve madem Risale-i Nur ve Eczaları
bu mevkie lâyıktır ve Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahü Anh'ın Nazar-ı
Takdirine ve Tahsinine ve onlardan haber vermesine liyakatları ve
kıymetleri var. Ve madem Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahü Anh,
Siracünnur'dan zahir bir surette haber verdiğinden sonra ikinci derecede,
perdeli bir tarzda Sözler'den, sonra Mektublar'dan, sonra Lem'alar'dan,
Risalelerdeki aynı tertib, aynı makam aynı numara tahtında, kuvvetli
karinelerin sevkiyle Kelâm delalet ve Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahü
Anh'ın işaret ettiğini isbat eylemiş . Ve madem başta
ِ
ْ هنط
ْ ت ْ و ط ْ ْ نا ِ ِ ِ ٰ ِ ْ ْ ب ْ ب ا ْ رار ْ س اْف ِ ۞ ْ ْ ا ْٰ ل ْ ْ ك ْ ش ْ تد ْ ت ِ ِ ْ ْ ب ْ ه ْ ْ ها ْ ح ِ ْ للّ ْ ْ ر و ٰ ُ ِْم اْ ْ سب ِ ِ ْ ْ ب ْ ت ْ ئْد ْ ب
ُ
ِ
ِ
Risalelerin başı ve Birinci Söz olan ْْللّا ِْم ْ ب Risalesine baktığı gibi;
ٰ
Kasem-i Câmi-i Muazzama'nın âhirinde, Risalelerin kısm-ı âhirleri olan
son Lem'alara ve Şualara; hususan bir Âyet-i Kübra-yı Tevhid olan
Yirmidokuzuncu Lem'a-i Hârika-i Arabiye ve Risale-i Esma-i Sitte ve
Risale-i İşarat-ı Huruf-u Kur'aniye ve bilhassa şimdilik en âhir Şua ve Asâ-
yı Musa gibi dalâletlerin bütün manevî sihirlerini ibtal edebilen bir
mahiyette bulunan ve bir manada Âyet-ül Kübra namını alan Risale-i
Hârikaya bakıyor gibi bir Tarz-ı İfade görünüyor. Ve madem birtek
mes'elede bulunan emareler ve karineler, mes'elenin Vahdeti haysiyetiyle
birbirine kuvvet verir, zaîf bir münasebetle bir tereşşuh dahi menbaına
ilhak edilir. Elbette bu yedi aded esaslara istinaden deriz: "Hazret-i İmam-ı
Ali Radıyallahü Anh, nasılki meşhur Sözlere tertibleri üzerine işaret etmiş
ve Mektubat'tan bir kısmına ve Lem'alardan en mühimlerine tertible bak-
mış ; öyle de : ْتَّشلاْت ِ ْ ْ ج ْ ر ن۪ ْ ْ م ْ ن ْ ِ ْ اْ ْ نس ُ ٰ ِ ِ ْ ب ْ ا ْ س ْ م ْ ا ا ْ ْ ئ ْ ك ْ ا ْ ل ْ ح Cümlesiyle ,
Otuzuncu Lem'aya, yani müstakil Lem'aların en son olan Esma-i Sitte
Risalesi'ne, tahsin ederek bakıyor. Ve ْت ْ خما ْ وْ ْ ْ تَ ْ ت ل ار ْ م ْ ْ ع ْ هبل ِ ْ ْ فور ْ ح
ٰ
ُ ُ
Kelâmıyla dahi, Otuzuncu Lem'ayı takib