Page 280 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 280

282                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          hazır  olmakla  beraber,  senin  o  şirin  yazıların,  hususan  Ondokuzuncu
          Mektub'daki  mübarek  Hattın  göründükçe  seni  hayalimizce  hazır
          ediyoruz.  Ben  ve  buradaki  arkadaşlar  dahi  seni  burada  görmek  çok
          arzuluyoruz.  Fakat  Isparta  sana  çok  muhtaçtır.  Hem  de  şimdi  hal  ve
          mevsim  pek  müsaid  görünmüyor.  Onun  için  Kardeşimi  bir  mikdar
          yanımda bulundurmak ile, sana zahmet vermek istemiyorum. Yoksa sen
          bize çok lâzımsın.   ءآش  ِ   ا   ن    bir vakit kaza edeceğiz.
                              للّٰا
                           ُ   َ ه  ْ َ
                 Râbian: Şu mübarek Şehr-i Ramazan, Leyle-i Kadr'i ihata ettiği
          için,  kendisi  de  ömür  içinde  bir  Leyle-i  Kadirdir  ki,  muvaffak  olanın
          ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç
          sene  hükmünde  bir  Ömr-ü  Bâkidir.  Senden  ve  Âhiret  hemşirem  yani
          ikinci  vâlidem  ve  Kardeşimin  muhterem  vâlidesinden  Duanızı
          istiyorum.  Madem  Duada  sizi  şerik  ediyorum,  siz  de  benim Duama
         ن  ي  ِ مآ hükmünde olarak Dua ediniz.
                 Kardeşimiz  Ali  Efendi'ye  dahi  çok  Selâm  ve  Dua  ediyorum.
                   ِ
            للّٰا
             ءآش  نا tam  Husrev'e  lâyık  bir  Kardeş oluyor. Sair Kardeşlere seni
          ُ   َ ه  ْ َ
          tevkil  ediyorum,  Selâm  ve  Dua  ediyorum.  Bu  Eyyam-ı  Mübarekede
          bana Dua etsinler. Galib der: Husrev'le manevî bir irtibat hissediyorum.
          Çok Selâm ediyor. Ve bilhassa saatçi Lütfü Efendi'ye pek çok Selâm ve
          Dua  ederim.  Cenab-ı  Hak  ona,  o  bana  yazdığı  Pencere  Risalesi'nin
          Hurufu adedince Ruhuna Rahmet, Kalbine Nur, Aklına Hakikat, malına
                               ي

          Bereket ihsan eylesin.   ِ م آ..  ي ِ م آ..  ي ِ مآ.
                               ن
                                             ن
                                      ن
                 Maksadım, ona  o Risaleyi yazdırmak, onu Has Talebeler Daire-


          sine  idhal etmekti. Yoksa ona o zahmeti vermezdim.  للّٰا  َ ه    ٓ ا   ء      ش ام, hâtem-
                                                              ُ
                                                                   َ َ
          i Mu'cizat-ı Ahmediye'yi (A.S.M.) çok güzel tersim etmişsiniz. Sözler
          ile alâkadarlar içinde, bu hâteme tam kanaatı olanların isimlerini bana
          yazsınlar, onları ikinci dairede yazacağız. Tâ o Nura hissedar olsunlar.
          Şükre dair Nüshanız Kuleön'lü Mustafa bir adama verip, o da muhafaza
          edememiş.  Yağmur  bir  parça  bozduğu  için  mahcub  olarak,  sana
          göndermeyip bana gönderdi. Benim de güzel yazılmış bir nüsham var,
          sana gönderiyorum. Ona göre yeni bir Nüsha kendinize yazarsınız. Sen
          bana şükre dair yazdığın mübarek Nüshayı, bir ay evvel Atabey tarafına
          göndermiştim.  Kim  aldığını  bilmiyorum,  elime  geçmedi.  Hem  size
          Yirmisekizinci    Mektub'un     Yedinci    Mes'elesinin    Hâtimesini
          gönderiyorum.      O      Hâtime,     Hâtem - i  İ'caza     gelen     tenkidatı
          reddediyor     ve    parlak    bir    mühr - ü  tasdik   olduğunu   gösteriyor.
          O    hâtemlerin     bir     Nüshasını    sana    gönderdik.    Orada    hâtemi
   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285