Page 329 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 329

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 331

                                               ِ
                          ِ ۪    م   د   ه  َ ْ  ِ  ُ    ب   ح     حب  ِ ِّ    يُ لا ِ    ء     ا َّ       َ شَ نم  ِ    و   ا   ن    َ ْ                ِ ِ    م   ه    سا ِ   ب
                                   َ ُ
                                              ْ
                                          ْ
                                                               ْ
                                ت   ه ُ ُ  اَكرب و  ِ  ا   للّٰ     ةم   حر    ُك   م     و     يَل   ع مَلا   سلَا
                                                      َ ْ ْ َ َ َ
                                                           َّ ُ
                                 َ َ
                                         ُ ه َ
                                            ْ

                  Aziz, Sıddık Kardeşim Re'fet Bey,

                             م ا     ش   ٓ ا   ء   ا   للّٰ      şimdi siz ümid ettiğim tarzda Risaleleri takib ediyor-
                  ُ   َ ه  َ َ
           sunuz ve yazıyorsunuz. Senin gibilerin az sa'yi dahi çok hükmündedir.
           Çünki  çoklar  size  itimad  edip,  sizi  taklid  eder.  Sizin  gibi  ciddî
           Kardeşleri,  bu  gurbet  memleketinde  bulduğumdan,  burası  benim  için
           hakikî  bir  vatan  hükmüne  geçti,  hakikî  vatanımı  unutturdu.  Yazılan
           Eserlerin  yüksekliği,  Me'haz  ve  Maden-i  Kudsîleri  olan  Kur´ân'dan
           sonra sizler gibi muhatabların ciddî İştiyakları ve tam tefehhümleridir.
           Siz beni  bulduğunuzdan bir şükretseniz, ben sizi  bulduğumdan  dolayı
           bin şükrediyorum.

                  Mektubunda İsm-i A'zamı sual ediyorsun. İsm-i A'zam gizlidir.
           Ömürde  ecel,  Ramazanda  Leyle-i  Kadir  gibi,  Esmada  İsm-i  A'zamın
           istitarı  mühim  Hikmeti  var.  Kendi  nokta-i  nazarımda  hakikî  İsm-i
           A'zam  gizlidir,  havassa  bildirilir.  Fakat  her  İsmin  de  a'zamî  bir
           mertebesi var ki, o mertebe İsm-i A'zam hükmüne geçiyor. Evliyaların
           İsm-i  A'zamı  ayrı  ayrı  bulması  bu  Sırdandır.  Hazret-i  Ali'nin  (R.A.)
           Ercuze namında  bir Kasidesi Mecmuat-ül  Ahzab'da  var.  İsm-i  A'zamı
           altı  İsimde zikrediyor.  İmam-ı  Gazalî onu Cünnet-ül  Esma namındaki
           Risalesinde, Hazret-i Ali'nin zikrettiği ve İsm-i A'zamın muhiti olan o
           Esma-i Sitteyi  şerh  ve  hassalarını  beyan   etmiştir.   O   altı   isim   de,

             سودق       م     ع   د   ل   ُّ    َكح  مويق    حَ د  َ ٌ    ف   ر  dür.
                           ٌ ُّ َ
           ٌ             َ ٌ َ ْ ٌ ُ    َ  ْ
                  Keramet-i  Gaybiyenin  ikinci  parçasını  tashih  ederek,  bir  parça
           daha ilâve ettik, gönderdim.

                  Bedreddin'in  sür'atle  ileri  gitmesi,  Kur´ân-ı  Hakîm'in  Feyz-i
           Kerametindendir. Cenab-ı Hak muvaffak etsin.

                  Hacı İbrahim Efendi'ye bilhassa Selâm ediyorum. Lütfü, Rüşdü,
           Hâfız Ahmed, Sezai  Efendilere  Selâm ediyoruz.  Âhiret  hemşireme de
           Dua  ediyorum.  Senin  bu  defaki  Mektubun  bir  parçası  Mektubat  içine
           dercedildi.
                                                                  ِ     و ا   ْل   ب ا   قِ    ه قِاب    َا   ْل
                                                                            ِ
                                                                    َ    ُ َ  َ
                                                                                                         Kardeşiniz
                                                                                                    S a i d   N u r s î
   324   325   326   327   328   329   330   331   332   333   334