Page 331 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 331

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 333

                  Bedreddin'in  küçüklüğüyle  beraber,  büyük  Talebeler dairesine
                                                         للّٰ
                                                           ا
           dâhil  etmişim.  O,  küçüklerin  büyüğüdür.  Ve      ءآش  ِ   ا   ن     Cenab-ı Hak

                                                         ُ  َ ه  ْ َ
           onun emsalini çoğaltsın. Bedreddin'in vâlidesine Dua ediyorum. Elbette
           Bedreddin'in hüsn-ü terbiyesinde en mühim hisse onundur. Çünki, onun
           en birinci Üstadı odur.

                  Bekir  Ağa,  Lütfü  Efendi,  Hâfız  Ahmed,  Sezai  gibi  Kardeşlere
           Selâm ediyorum.
                                                                  ِ  ا   قِ    بْلا  ُ َ      ه   و      قِابْلَا
                                                                            ِ
                                                                             َ
                                                                    َ
                                                                                                        Kardeşiniz
                                                                                                  S a i d   N u r s î
                                           * * *
                          ِ
                                                                   ِ
                                                                              ِ
               َّلا    ِ      ء   ا     َ شَ  ن ِ      م    ناو  َّ َ  ۪ ِ      ف ي   ه   ن      نمو    ض ْ ُ َ    ْا   َلا   ر    و ع   بسلا     تا   و   مس    ه   ا ل  ُ    َل حب ُ تَ  ن َ ْ   ِم     م    ب
                                  ْ َ
                        ْ
                                                          ٰ َّ َ ُ
                                             َ
                  ْ
                                                                  ُ َ
                                                                             ْ
                                                ْ َّ ُ
                     ْ
                                                                   ِّ
                         هتاَك   رب و   ِ   للّٰا   ُ ه َ    ةم   ح   ر    و    مُكيَل   ع    مَلا َّ ُ َ ْ    ه   َا ل   س  ِ ۪    دم َ ْ  ِ  ُ  ِ   ب   ح     حب  ِّ    يُ
                       ُ ُ
                           َ َ
                                                                  َ ُ
                                           ْ َ َ ْ َ
                  Aziz, Sıddık Kardeşim!

                  Evvelâ:  Bu  yeni  hâdisenin  mahiyetini  merak  etmişsiniz,  oraya
           gelen iki uzun Mektub mahiyetini gösteriyor.
                                         ِ

              مسا    َا    هيف ۪    ر    َ  َك  ْ ُ      َا   ن     ي   ْذ  ِ  ه    ا   للّٰ    دج اس      م      م   ن ع  َّ ْ َ َ َ َ َ  ِ  ُ    ْظ   َل   م     م   م ن    َا  نم   و      Âyeti  o
           ه
                                        َ
           ُ
                                                                   َ ْ َ
            ُ ْ
           hâdiseye sebebiyet verenlerin başına sâıka gibi iniyor ve inecek. Fakat
           biz acûlüz. Her şeyin bir vakt-i muayyenesi var.
                   ِ
                          ِ
                                                                 ِ
                                              هيف
             ب     ْلا   ع   َذ ا   هل  ِ ِ    ق    ب    نم    هر    ِ   ها   َظ و  َّ ْ َ ُ َ    ا ل   ر   ح   م   ة    ِ ۪  ِ    ب ا   ط   ن   ه     با   ب هَل  رو   ب م    ن   ه َ ُ ْ    يب بِرضف
                                                                             ُ َ
            ُ   َ    َ  ْ   ُ ُ                  ُ ُ  َ  ٌ  َ ُ  ُ    ْ َ َ
           Âyetine  mâsadak  olarak  bu  hâdise  bize  karşı  Vech-i  Merhametle
           bakıyor.  Mülhidlere  karşı  olan  vecih,  Azab  ve  Kahr  ile  nazar  ediyor.
           Her ne ise...Cennet ucuz olmadığı gibi, Cehennem de lüzumsuz değildir.

                  Sâniyen:  Bedreddin'i  burada  dinlemek  arzu  ediyordum,  vakit
                                                                                ِ
           müsaade  etmedi.  Ben  manen  orada  hayalen  dinliyorum.   للّٰا  َ      ٓش ا   ء      نا
                                                                               ْ َ
                                                                     ُ ه
           evlâdlık mertebesinden Talebelik mertebesine gidiyor.

                  Sâlisen: Benim kendi hattımla Mektub istiyorsun. Bir dudaksız
           adama,  lâmbayı  üfle  söndür  demişler.  Demiş,  en  zahmetli  işi  bana
           gösteriyorsunuz, yapmayacağım.
   326   327   328   329   330   331   332   333   334   335   336