Page 348 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 348

350                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                                                        للّٰ

            harekât-ı fikriyesi   Namazdan   sonra   otuzüç        س   ب   ح ا   ن  ُ ْ َ َ ه    ve  otuzüç
                                                           ا
          ِ ِ

                              بْ
             دم َ ُ ْ    َا   ْل   ح  ve otuzüç  ْك  ُ ه    َا   للّٰ     َا   deki meratibe göre doksandokuz Müca-

          للّٰ

           ه
                              َ
          hedat-ı  Fikriye  ve  Makamat-ı  Ruhiyedeki  tezahürat  ve  doksandokuz
          Esma-yı Hüsna Cilvesine mazhariyet Sırlarını, hayal-meyal bir surette
          uzaktan  uzağa  hissedilmesindendir  ki,  bu  otuzüç  mübarek  adedi
          ihtiyarım  olmayarak  çok  Harekât-ı  İlmiyemde  ve  Neşriyede
          hükmediyor.  Başta  senin  Ders  arkadaşların  ve  Hacı  İbrahim  olarak
          Kardeşlerimize Selâm ediyorum ve mübarek hanendeki masumlara Dua
          ediyorum.
                                                                 ِ
                                                                  قِ ابْلا  ُ َ  ِ  َ    َا   بْل ا   قِ     ه   و
                                                                   َ
                                                                                                        Kardeşiniz
                                                                                                 S a i d   N u r s î

                 Yirmiyedinci  Mektub'un  fıkraları  içine  dercetmek  üzere
          Kardeşim Abdülmecid'in Hulusi Bey'e yazdığı Mektubun işaret olunan
          baş  tarafı  ile  arkasındaki  Re'fet  Bey'in  Mektubundan  alınan  fıkraları
          Husrev yazsın, sonra Hâfız Ali'ye göndersin.

                                          * * *

                                                   (11 Temmuz 1934 Çarşamba)


                                         ِ
                   ۪ ِ

                     هد   مح ِ  ُ  ِ   ب   ح     ب  ِّ    يُ َّ  ِ    ءشَ   َ     ا لا    نم  ن ِ   او                       هنا  ُ ْ َ ُ َ  ِ ِ    م   ه     س   ب   ح    سا ِ   ب
                                              َ ْ
                                        ْ
                             َ ُ
                     ْ َ
                                     ْ
                                                                   ْ
                               ت   ه ُ ُ  اَكرب     و  ِ   للّٰا  ُ ه َ َ َ    ة      مح    و      ر    ُك   م    يَلع    م      َلاسل   َا
                                                          َّ ُ َ
                                                   ْ ْ َ َ َ ْ

                 Aziz, Sıddık, Müdakkik, Meraklı Kardeşim Re'fet Bey!

                 Sizin  gibi  hoş-sohbet  bir  Kardeşimi,  haksız  olarak  sual
          sormamaya ve sükûta davet  ediyordum.  Çendan bu davette mazurum,
          belki mecburum. Çünki bugün dört saat mütemadiyen Kâtibi bekledim
          ki, bir Mektub yazacağım, olmadı. Tâ ben  yirmi dakikadaki mesafeye
          gittim.  Bağ  suyu  başında  bularak  uykusuz  yorgun  buldum.  Onu
          aldattım,  az  bir  işim  var  dedim.  Halbuki  on   dakika   zannedip,   iki
   343   344   345   346   347   348   349   350   351   352   353