Page 354 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 354

356                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          ne  fikirde  bulunursa  bulunsun,  gören  herkesi  tasdike  mecbur  ediyor.
          Hattâ burada mühim ve müşkilpesend ülemalar dahi, güneş gibi inanıp
          tasdik ediyoruz, diyerek imza ediyorlar.

                 Şübhemiz kalmadı ki; İ’caz-ı Kur´ân'ın yüz cüz'ünden bir cüz'ü,
          şu Tefsirine in'ikas etmiş. Yalnız şu fark var ki; İ’caz kasdîdir, kasden
          de kimse muaraza edemez.

                 Şu Kitabın  Tevafuku ise, fıtrî ihtiyarsız  olmak cihetiyle hârika
          olur. Keramet sayılır. Kasdî ve sun'î bir surette muaraza edilmez. Her ne
                                                                          ِ
                                                                   ا
                                                                 للّٰ
          ise  şu  Nüshayı  Kardeşiniz Abdülmecid bir defa görsün,    َ ه    ء آش  نا ona

                                                                         ْ َ
                                                                 ُ
          da bir vakit bir tane yazılacak. Şayet orada birisi aynen istinsah etmek
          niyet  etse, çok dikkat  etmek  gerektir. Çünki  bu Risalenin Hurufatı  da
          sırlı, kendine güvenmeyen yazmasın.

                 Sâlisen:  Kardeşimiz  Fethi  Bey  ne  haldedir,  neden  az
          görüşüyorsunuz? Ben ona çok  Dua ettim ve  ediyorum.  Sen  bir muzır
          memurun  yüzünden,  onunla az görüşmen beni müteessir etti. Allah ka-
          bul etsin, ben de ona çok defa Dua ettim.   ء    ٓش ا  ْ َ  ِ   ا  ن  tam bir arkadaş, bir
                                                 للّٰ

                                                    ا
                                                     َ ه
                                                 ُ
          muhatabın olan Hâfız Ömer, Risale-i Nur'un İntişarına mühim bir vasıta
          olacak ki; her Mektubunda onu ciddî alâkadar görüyorum.

                 Onaltıncı  Lem'a  namındaki  üç  mühim  mes'eleden  ibaret  bir
          Risaleyi, sizin için yazdırıyorum. Yetişirse onu da gönderiyorum.
          د
           م
                   للّٰ
             حْلا  ِ ِ ه     burada gittikçe Risale-i Nur'un Şakirdleri ve yazıcıları çoğa-

             َ ُ ْ
          lıyor.  Ne  vakit  az  fütur  başlasa,  bir  teşvik  kamçısı  hükmünde  bir  şey
          zuhur ediyor.
                 Ezcümle  sofi-meşreb  ve  yazıda  muvakkaten  tenbellik  eden  bir
          kısım  Kardeşlerimize  yazılan  bir  Mektubun  Nüshasını,  melfufen
          gönderiyorum. Belki tenbel olmayan, fakat tenbelleşen Abdülmecid de
          görür. Muhterem vâlideniz ne haldedir? Onu da merak ediyorum, çok
          Dua  ediyorum.  Hastalığın  her  bir  saati,  bir  gün  İbadet  hükmünde
          olduğunu benim tarafımdan hem ona, hem Hoca Abdurrahman'a söyle.
          Başta  pederiniz,  Fethi  Bey  ve  Hoca  Abdurrahman,  İmam  Ömer,
          Kemaleddin  gibi  dostlara  Selâm  ve  Dua  ediyorum  ve  Dualarını
          istiyorum.
                                                                           ِ
                                                                 ِ
                                                                  قِا َ    ْلا   ب  ُ َ      ه  و    قِاب    َا   ْل
                                                                            َ
                                                                                                        Kardeşiniz
                                                                                                 S a i d   N u r s î
   349   350   351   352   353   354   355   356   357   358   359