Page 59 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 59

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                   61


                  اتابس مُكمون انْلعجو   Âyetine güzel bir Tefsir, nihayet manası
                   ً
                    َ
                        ْ َ ْ َ َ َ َ َ
                      ُ
           zahir olmuş rü'yaya hoş bir tabir olmuştur. Nevme aid Âyeti pek âlî ve
           münasib  bir  surette  tefsirinizle,  başta  herkesten  ziyade  muhtaç
           Hulusi'niz  olduğu  halde  bütün  Risale-i  Nur  ve  Mektubat-ün  Nur
           müstemi'lerine ve kari'lerine faideli, zevkli, esaslı, ciddî, veciz ve belig
           bir Ders daha vermiş oldunuz.

                  Şuraya bir işaret etmek isterim; Kur´ân'ın Kerametine bir nokta,
           bir  zerre  daha  ilâve  ediyorum:  Gerek  Eğirdir'de,  gerek  burada  bazan
           zihnime  bir  şey  gelir  ve  kendisiyle  hayli  meşgul  ettirir.  Hemen  ilk
           Mektubunuzda  benim  zihnimi  işgal  eden  bu  şeyin  cevabını  bulurum
           (Haşiye). Bu birde, beşte kalmadı, çok taaddüd etti. Onun için diyorum
           ki, Keramet-i Kur´âniyedendir.

                  İkinci Mes'ele; güzel ve ilmî bir Ders olmakla beraber bir cihet
           daha  hatıra  geliyor.  Hizb-üş  şeytanın  avenesi  tâ  buralardan  dolaşarak
           sahte  ve  şaşırtıcı  hareketlerle  arkadan  çevirmek  istemeleridir.  Bu
           sebeble Şifahane-i Kur´ân'ın anahtarı,  İnayet-i  İlahî ile elinde bulunan
           Sevgili  Üstadımızın  bu  zehirlere  de  ilâç  yetiştirmesi  ve  Silâhhane-i
           Kur´ândan  aldığı  acib  silâhlarla  mübareze  etmesi  nev'inden  güzel  ve
           bedi' üslûb ile ve hârika temsilâtla bulunuşu Hakikaten şâyan-ı menn ü
           şükrandır. Allah sizden çok razı olsun.

                  Üçüncü Mes'ele; Hakikaten çok güzel, çok hoş, çok vâzıhtır. Bu
           mes'eleyi beş noktaya ayırmakla sanki İslâmın beş Rüknünü hatırlatmış,
           Selâmet için beş Esası göstermişsiniz. Hem bunu dostlarınıza ve kalben
           sizden bir şey bekleyenlere, sual-i mukaddere cevab nev'inden Kaleme
           almışsınız. Fakat hüsn-ü zanna mesağ veriyorsunuz. Niyetle me'cur ve
           faidemend  olacağını  ihtar  ediyorsunuz.  Sâil  buna  da  razı.  Otuzikinci
           Söz'ün  Üçüncü  Mevkıfı  zâten  bu  derde  ilâç  vermekte,  bu  yaraya
           merhem vurmakta ve bu arzuya çare bulmaktadır.

                  SÖZLER  ile  kuvvet-üz  zahr  olduğunuz  Mü'minler,  bataklıktan
           çıkardığınız mütehayyirler, ayılttığınız sarhoşlar, iade-i şuur ettirdiğiniz
           divaneler,  şu  zamanda  Kur´ân'dan  daha  iyi  Mürşid  olamayacağına
           inandırdığınız hakikaten müştak insanlar, ilzam ettiğiniz münafıklar,

                  ----------
                  (Haşiye): Bu Keramet-i Nuriye Hulusi'de olduğu gibi, çoklarda dahi
           tezahür etmiş ve ediyor.
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64