Page 51 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 51
Harun Yahya (Adnan Oktar) 49
iyi insandı, cennete gider inşaAllah" gibi Kuran mantığına uygun söz-
ler söylerler, ama gerçekten ahirete iman etmedikleri için, bu söz-
lerin vicdanları üzerinde hiçbir etkisi olmaz. Kalplerinde, dünyanın
gerçek olduğuna, ahiretin ise bulutların arkasında, bulanık bir mito-
lojik efsaneden başka bir şey olmadığına dair ilkel ve sapkın bir ina-
nış vardır. Kuran'da geçen ifadeyle, "Onlar, dünya hayatından
(yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlar-
dır." (Rum Suresi, 7)
Oysa ahiret gerçeğin ta kendisidir, aldatıcı ve kendisinden
şüphe duyulacak bir şey varsa, o da dünya hayatıdır. Cehennem
ehline, "... Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?"
diye sorulduğunda onlar, "bir gün ya da bir günün birazı kadar
kaldık..." derler. Buna karşılık Allah şöyle buyurur: "... Yalnızca
az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz. Bizim,
sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize
döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?" (Mü'minun
Suresi, 112-115)
Allah, insanın nefsine verdiği tüm istekleri nimetleriyle karşılar.
Örneğin insan yemek ve içmek ister; Allah yiyecekleri ve içecekleri
yaratmıştır. İnsan karşılıklı sevgi, saygı ve muhabbetten çok büyük
zevk alır. Allah insanları, kadını ve erkeği yaratmıştır. İnsan güzellik
ister, estetik ister; Allah tüm evreni ve tüm dünyayı sonsuz güzel-
liklerle doldurmuştur. Zaten Allah'ın insanın içine bir istek verme-
sindeki amaç da, ona o nimeti tattırmaktır.
Ve tüm bunların yanında, insan sonsuza dek yaşamak da ister.
Ama, küfrün mantığına göre, ölüm yüzünden bu istek asla tatmin
edilemez. Oysa bu inkar edenlere ait batıl ve hatalı bir düşüncedir.