Page 68 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 68
66 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
Ayetlerde nefs ile ilgili olarak verilen bilgi göstermektedir ki,
Allah insanı yaratırken onun nefsine (benliğine) hem kötülüğü, hem
de ondan sakınmayı, yani iyiliği ilham etmiştir. İnsanın içinde bu iki
güç birden bulunur. İnsanın kurtuluşu (felahı) ise, bu kötülükten
sakınmayı seçmesidir. Yok eğer böyle yapmazsa, yıkıma uğrar. Nef-
sinde kötülük bulunduğunu kabul etmez. Etmediği anda da o kötü-
lükten sakınacak bilince sahip olamaz, ayetin ifadesiyle o kötülüğü
"sarıp örter", kendi içinde besler. Dolayısıyla o kötülük, onu yutar.
Nefsin içindeki bu kötülüğün varlığını kabul edip ondan sakın-
mak, insana "felah"ı, yani kurtuluşu getirmektedir. Özgürlük ise, bu
felahın ta kendisidir.
Çünkü insanı dış güçlerden çok daha büyük baskı altına alan asıl
güç, nefsindeki söz konusu kötülüktür. Bu kötülük, insanı bencillik
içinde boğar, kıskançlık verir. Sürekli bir güvensizlik ve gelecek
korkusu aşılar. En kötüsü de, insanın, nefsindeki bu güç nedeniyle,
sonu gelmeyen bir tutku ve hırs içinde boğuşmasıdır. Nefsin için-
deki bu güç, insana sürekli daha fazla mal biriktirmesini, daha fazla
para kazanmasını, daha fazla toplumsal statü elde etmesini emre-
der. Oysa bu tutkuların tatmin edilmesi mümkün değildir. Zengin
olmak büyük bir tutkudur, ancak bu tatmin edildiğinde yeni tutku-
lar gelecektir. Yaşanan, bir kısır döngüdür.
Kurtuluş bu döngüden kurtulmakla elde edilir. Kuran'da geçen
ifadeyle "... Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından'
korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır..."
(Haşr Suresi, 9)
İnsan bu tutkuların esiri olmaktan kurtulduğunda özgürleşir. Bu
noktada, artık onun yaşamının amacı, söz konusu sonu gelmez tut-