Page 140 - Evrimcilerin İtirafları
P. 140
138 EVR‹MC‹LER‹N ‹T‹RAFLARI
Akl›ma tak›l› kalan bir flüpheyi defalarca incelemek, tart›flmak, tekrar
flüphe duymak beni küçük düflürüyordu; bu da bir türün bugün mü,
yoksa dün mü çeflitlili¤e u¤ram›fl olmas›yd›. Bir dizi formu önce farkl›
türler olarak tan›mlad›ktan sonra, çal›flmalar›m› y›rt›p atarak bunlar›n
hepsini bir tek türe dahil ediyorum ve sonra da bunlar› yine ay›r›yorum.
Bu s›rada difllerimi g›c›rdatt›m, türlere lanet okudum ve bunu yaparken
hangi günahlar›mdan dolay› cezaland›r›ld›¤›m› düflündüm durdum. 356
Baflka bir ülkede iken kendi evlerine dönmek için çabalayan kufllar pek
de¤iflime u¤ramam›fllard›r. Çünkü karfl›l›kl› iliflkileri fazla bozulmam›fl-
t›r. Ama bu konuda seninle ayn› fikirdeyim, mutlaka birtak›m de¤iflik-
liklere u¤ram›fl olmalar› gerekir. 357
Detaylara inersek, hiçbir türün de¤iflmedi¤ini kan›tlayabiliriz. (Örne¤in
tek bir türün de¤iflti¤ini kan›tlayamay›z) Ayn› flekilde varsay›lan bu de-
¤iflikliklerin faydal› olduklar›n› da kan›tlayamay›z, ki bu teorinin teme-
lidir. Ve yine, neden baz› türlerin de¤iflirken baz›lar›n›n de¤iflmedi¤ini
de kan›tlayamay›z. De¤iflikli¤in en son hali, ilk halinden tam ve detayl›
olarak anlafl›lmas› en zor olan konu. 358
Francis Darwin (Darwin'in o¤lu):
Babam 1844'teki çal›flmas›nda "çok önemli bir problemi" göz ard› etmifl-
ti; karakterlerdeki farkl›l›k sorunu. Bu husus 'Türlerin Kökeni'nde tart›fl›-
l›yor, fakat tüm okuyucular bilmeyebilece¤i için bu sorunun zorluklar›-
n› ve çözümünü anlataca¤›m. Yazar, cinslerin kendi içlerindeki farkl›l›k-
lar›n türlerin aras›ndaki farkl›l›klardan daha az oldu¤unu belirtiyor. Ve
flöyle devam ediyor: "Yine de benim görüflüme göre, cinsler asl›nda ge-
liflmekte olan türlerdir… Peki o zaman cinsler aras›ndaki bu daha az
olan farkl›l›klar daha sonra türler aras›ndaki daha büyük farkl›l›klara
nas›l dönüflmüfl olabilir?" 359
Luther Burbank (Hayvan yetifltiricili¤i konusunda dünyan›n en
önemli uzmanlar›ndan biri):
Bir canl›da oluflabilecek muhtemel geliflmenin bir s›n›r› vard›r ve bu ka-
nun, bütün yaflayan canl›lar› belirlenmifl baz› s›n›rlar içinde sabit tutar. 360