Page 206 - Kehf Suresinden Ahir Zamana İşaretler
P. 206

KEHF SURESİ'NDEN AHİR ZAMANA İŞARETLER


               Doğal seleksiyon, doğal seçme demektir. Doğadaki yaşam mücadelesi içinde,
            doğal şartlara uygun ve güçlü canlıların hayatta kalacağı düşüncesine dayanır.
            Örneğin yırtıcı hayvanlar tarafından tehdit edilen bir geyik sürüsünde, daha hızlı
            koşabilen geyikler hayatta kalacaktır. Böylece geyik sürüsü, hızlı ve güçlü bireyler-
            den oluşacaktır. Ama elbette bu mekanizma, geyikleri evrimleştirmez, onları başka
            bir canlı türüne, örneğin atlara dönüştürmez. Dolayısıyla doğal seleksiyon mekaniz-
            ması hiçbir evrimleştirici güce sahip değildir. Darwin de bu gerçeğin farkındaydı ve
            Türlerin Kökeni adlı kitabında "Faydalı değişiklikler oluşmadığı sürece doğal seleksiyon
                                                 16
            hiçbir şey yapamaz" demek zorunda kalmıştı.
               La marck'ın Et ki si


               Peki bu "faydalı değişiklikler" nasıl oluşabilirdi? Darwin, kendi döneminin ilkel
            bilim anlayışı içinde, bu soruyu Lamarck'a dayanarak cevaplamaya çalışmıştı.
            Darwin'den önce yaşamış olan Fransız biyolog Lamarck'a göre, canlılar yaşamları
            sırasında geçirdikleri fiziksel değişiklikleri sonraki nesle aktarıyorlar, nesilden nesi-
            le biriken bu özellikler sonucunda yeni türler ortaya çıkıyordu. Örneğin Lamarck'a
            göre zürafalar ceylanlardan türemişlerdi, yüksek ağaçların yapraklarını yemek için
            çabalarken nesilden nesile boyunları uzamıştı.
               Darwin de benzeri örnekler vermiş, örneğin  Türlerin Kökeni adlı kitabında,
            yiyecek bulmak için suya giren bazı ayıların zamanla balinalara dönüştüğünü
                        17
            iddia etmişti.
               Ama Mendel'in keşfettiği ve 20.yüzyılda gelişen genetik bilimiyle kesinleşen
            kalıtım kanunları, kazanılmış özelliklerin sonraki nesillere aktarılması efsanesini
            kesin olarak yıktı. Böylece doğal seleksiyon "tek başına" ve dolayısıyla tümüyle
            etkisiz bir mekanizma olarak kalmış oluyordu.


               Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar

               Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'ların sonlarında,
            "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya attı-
            lar. Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun yanına "faydalı değişiklik sebebi" olarak
            mutasyonları, yani canlıların genlerinde radyasyon gibi dış etkiler ya da kopyalama
            hataları sonucunda oluşan bozulmaları ekledi.
               Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağmen,
            Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan
            milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kom-




                                              204
   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211