Page 207 - Kehf Suresinden Ahir Zamana İşaretler
P. 207
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)
Evrimciler yüzyılın başından
beri sinekleri mutasyona
uğratarak, faydalı mutasyon
örneği oluşturmaya çalıştı-
lar. Ancak onyıllarca süren
bu çabaların sonucunda
elde edilen tek sonuç, sakat,
hastalıklı ve kusurlu sinek-
ler oldu. Solda, normal bir
meyve sineğinin kafası ve
sağda ise mutasyona uğra-
mış diğer bir meyve sineği.
pleks organlarının "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonu-
cunda oluştuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel
gerçek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için canlılara
zarar verirler.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu molekül
üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir. Amerikalı genetikçi B.
G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana gelirler
ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonların evrimsel bir geliş-
me meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir
organizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır
ya da zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir değişim kol saatini
geliştirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etki-
18
siz olacaktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi geliştiren mutasyon
örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların zararlı olduğu görüldü. Anlaşıldı ki,
evrim teorisinin "evrim mekanizması" olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte can-
lıları sadece tahrip eden, sakat bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda mutasyonun
en sık görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim meka-
nizması" olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi, "tek başına
hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir "evrim mekanizması" olmadı-
ğını göstermektedir. Evrim mekanizması olmadığına göre de, evrim denen hayali
süreç yaşanmış olamaz.
205