Page 160 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 160
Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan
vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve ku-
sursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi
cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde
onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.
Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses cihazı,
göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır.
Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük
bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve
Duyan Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri,
kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar,
elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya
kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair birçok
detay okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli gerçeğe
hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyinde, bu elektrik sinyallerini gö-
rüntü, ses, koku ve his olarak algılayan kimdir? Beynin içinde göze,
kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan bir şuur bu-
lunmaktadır. Bu şuur kime aittir?
Elbette bu şuur beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir
hücrelerine ait değildir. İşte bu yüzden, herşeyin maddeden ibaret
olduğunu zanneden Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir ce-
vap verememektedirler. Çünkü bu şuur, Allah'ın yaratmış olduğu
ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için kula-
ğa ihtiyaç duymaz. Bunların da ötesinde düşünmek için beyne ihti-
yaç duymaz.
158