Page 83 - Ehl-i Sünnetin Önemi
P. 83
ADNAN OKTAR
sabit ve zaruri olmasayd›, Hz. Peygamber (sav), veda hutbe-
sinde, kendisini dinleyenlere, dinlerini ilgilendiren iflleri ö¤-
rettikten sonra: "Dikkat! Sözlerimi tebli¤ edin, demezdi."
El Makdisi, El Hücce'de, Ebu Hureyre (ra)'den: Hz. Peygam-
ber (sav)'in flöyle buyurdu¤unu rivayet eder: "Kim ümmetim
için kendilerine dini ifllerinde faydas› olacak k›rk hadis ez-
berlerse, k›yamet günü alimlerle beraber haflredilir." (Ebu
Nuaym, Hilye, 4, 189)
Beflinci Delil: Kuran, Sünnet-i Seniyye ile anlafl›l›r
Kendisine bir vahiy gelmeyen ve Allah (cc) taraf›ndan vahiy-
le desteklenmeyen hiçbir kimsenin, sadece Kuran'dan, ‹slam
dininin hüküm ve tafsilat›n› anlamas› mümkün de¤ildir. Bunun
için o kimseye vahiy yoluyla gelen veya Hz. Peygamber (sav)'in
kendi içtihad›yla Kuran'dan ç›kard›¤› ve Allah Teala (cc)'n›n
tasvip etti¤i sünnete bakmas› gerekir. Ancak bu flekilde, Allah
(cc)'›n murad›n› anlamak ve Kuran'dan, hükümlerin tafsilat›n›
ç›karmak mümkün olur. Çünkü bunun için tek yol sünnettir.
fiayet Sünnet, delil (hükümlerde kaynak) olmasayd›, müçte-
hitlerden hiçbirinin ona bakmas› ve bu konuda ondan destek
almas› sahih olmaz ve hiçbir kimse, mükellef oldu¤u fleyi anla-
mazd›. Bu durumda hükümler yok olur, teklif ortadan kalkar-
d›. Zikredilen bu konularda, bir müçtehidin tek bafl›na, kendi
görüflüyle hareket etmesi mümkün de¤ildir. Çünkü Kuran,
icazda en yüksek noktada, belagat ve fesahatta en ileri seviye-
de oldu¤u için pek yüksek manalar ve söyleyenle kendisine
vahyedilenin d›fl›nda kimsenin bilmeyece¤i, ço¤u bize kapal›,
pek çok s›rlar ve ilim hazineleri ihtiva etmektedir.
Hz. Peygamber (sav) Kuran'›n aç›klay›c›s›d›r, befler kendi bil-
gisi ile sadece Kuran'a bakarak hüküm ç›karamaz, Kuran'› aç›k-
81