Page 135 - Hz. Musa (as)
P. 135

Harun Yahya (Adnan Oktar)






             matesleri, kavunları,  karpuzları, incirleri, zeytinleri, üzümleri, şeftalileri, ta-
             vus kuşlarını, sülünleri, renk renk kelebekleri ve bunlar gibi milyonlarca
             canlı türünden hiçbirini oluşturamazlar. Değil burada birkaçını saydığımız
             bu canlı varlıkları, bunların tek bir hücresini bile elde edemezler. Kısacası,
             bilinçsiz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluşturamazlar. Sonra yeni bir ka-
             rar vererek bir hücreyi ikiye bölüp, sonra art arda başka kararlar alıp, elek-
             tron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yapısını bu mikroskop altında

             izleyen profesörleri oluşturamazlar. Madde, ancak Allah'ın üstün yaratma-
             sıyla hayat bulur.
                 Bunun aksini iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen aykırı bir saf-
             satadır.  Evrimcilerin ortaya attığı iddialar üzerinde biraz bile düşünmek,
             üstteki örnekte olduğu gibi, bu gerçeği açıkça gösterir.


                 Göz ve Ku lak ta ki Tek no lo ji
                 Evrim teorisinin kesinlikle açıklama getiremeyeceği bir diğer konu ise
             göz ve kulaktaki üstün algılama kalitesidir. Gözle ilgili konuya geçmeden

             önce "Nasıl görürüz?" sorusuna kısaca cevap verelim. Bir cisimden gelen
             ışınlar, gözde retinaya ters olarak düşer. Bu ışınlar, buradaki hücreler tara-
             fından elektrik sinyallerine dönüştürülür ve beynin arka kısmındaki görme
             merkezi denilen küçücük bir noktaya ulaşır. Bu elektrik sinyalleri bir dizi iş-
             lemden sonra beyindeki bu merkezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden
             sonra şimdi düşünelim:
                 Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık beynin bu-
             lunduğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaranlık, ışı-
             ğın asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaşmadığınız kadar karanlık bir yerdir.
             Ancak siz bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyretmektesiniz.
                 Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzyıl teknolo-
             jisi bile her türlü imkana rağmen bu netliği sağlayamamıştır. Örneğin şu an-
             da okuduğunuz kitaba, kitabı tutan ellerinize bakın, sonra başınızı kaldırın
             ve çevrenize bakın. şu anda gördüğünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü
             başka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size dünyanın bir
             numaralı televizyon şirketinin ürettiği en gelişmiş televizyon ekranı dahi ve-



                                            133
   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140