Page 141 - Hz. Musa (as)
P. 141
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Ev rim Te ori si
Dün ya Ta ri hi nin En Et ki li Bü yü sü dür
Burada şunu da belirtmek gerekir ki, ön yargısız, hiçbir ideolojinin et-
kisi altında kalmadan, sadece aklını ve mantığını kullanan her insan, bilim
ve medeniyetten uzak toplumların hurafelerini andıran evrim teorisinin ina-
nılması imkansız bir iddia olduğunu kolaylıkla anlayacaktır.
Yukarıda da belirtildiği gibi, evrim teorisine inananlar, büyük bir vari-
lin içine birçok atomu, molekülü, cansız maddeyi dolduran ve bunların ka-
rışımından zaman içinde düşünen, akleden, buluşlar yapan profesörlerin,
üniversite öğrencilerinin, Einstein, Hubble gibi bilim adamlarının, Frank
Sinatra, Charlton Heston gibi sanatçıların, bunun yanı sıra ceylanların, limon
ağaçlarının, karanfillerin çıkacağına inanmaktadırlar. Üstelik, bu saçma id-
diaya inananlar bilim adamları, pofesörler, kültürlü, eğitimli insanlardır. Bu
nedenle evrim teorisi için "dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü"
ifadesini kullanmak yerinde olacaktır. Çünkü, dünya tarihinde insanların bu
derece aklını başından alan, akıl ve mantıkla düşünmelerine imkan tanıma-
yan, gözlerinin önüne sanki bir perde çekip çok açık olan gerçekleri gör-
melerine engel olan bir başka inanç veya iddia daha yoktur.
Bu, Afrikalı bazı kabilelerin totemlere, Sebe halkının Güneş'e tapma-
sından, Hz. İbrahim (as)'ın kavminin elleri ile yaptıkları putlara, Hz. Musa
(as)'ın kavminin içinden bazı insanların altından yaptıkları buzağıya tapma-
larından çok daha vahim ve akıl almaz bir körlüktür. Gerçekte bu durum,
Allah'ın Kuran'da işaret ettiği bir akılsızlıktır. Allah, bazı insanların anlayış-
larının kapanacağını ve gerçekleri görmekten aciz duruma düşeceklerini
birçok ayetinde bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark
etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühür-
lemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azab onla-
radır. (Bakara Suresi, 6-7)
… Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bu-
nunla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hay-
139