Page 66 - Hz. Musa (as)
P. 66

HZ. MUSA (AS)











                           FİRAVUN'UN YANINDAKİ

                        BAZI KİŞİLERİN İMAN ETMESİ







                        z. Musa (as) ile karşısındakiler arasındaki mücadele, Firavun,
                        sonradan iman eden kişiler ve seyreden halk için hiç beklenme-
              H yen bir sonuçla bitmiş oluyordu. Kazanacaklarından ve kendile-
              rinden emin ve mağrur olan söz konusu kişiler kaybetmişlerdi. Hem de bu,
              bütün Mısır halkının gözü önünde açık bir mağlubiyetti. Bunun Hz. Musa
              (as)'ın karşısındaki kişiler üzerindeki etkisi ise çok daha büyük oldu.
              Onların yaptığı bir göz aldanmasıydı. Bunun gerçek olmadığını çok iyi bili-
              yorlardı. Hazırladıkları düzeneklerle, hileyle insanları kandırıyorlar ve ken-
              dilerinin ve dolayısıyla Firavun sisteminin sözde ilahi bir özelliği varmış gi-
              bi (Allah'ı tenzih ederiz) gösteriyorlardı. Oysa Hz. Musa (as) apaçık bir mu-
              cizeyle gelmişti. Gerçekten Hz. Musa (as)'ın asası onların düzeneklerini yut-
              muştu. Bunun üzerine bu kişiler, bunun gerçek bir mucize olduğunu ve
              Allah'ın varlığının ve Hz. Musa (as)'a olan desteğinin bir delili olduğunu an-
              ladılar ve hemen iman ettiler:
                   Ve sihirbazlar secdeye kapandılar. “Alemlerin Rabbine iman ettik”
                   dediler. “Musa'nın ve Harun'un Rabbine...” (Araf Suresi, 120-122)
                   Galip geleceğinden son derece emin olan ve halkın önünde Hz. Musa
              (as)'a karşı mücadeleye girişen Firavun yenilmiş ve önceden onun yanında
              olan kişiler de Hz. Musa (as)'a iman etmişti. İlk başta Firavun söz konusu ki-
              şilerin iman etmelerini kabullenemedi. Çünkü sapkın inancına göre herşe-
              yin (insanların dahi) sahibi kendisiydi ve iman etmeleri için de insanlara
              onun izin vermesi gerektiğini zannediyordu:
                   Fi ra vun: “Ben si ze izin ver me den ön ce O'na iman et ti niz, öy le mi?
                   Mut la ka bu, hal kı bur dan sü rüp-çı kar mak ama cıy la şe hir de plan la -




                                                64
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71