Page 68 - Hz. Musa (as)
P. 68

HZ. MUSA (AS)






                   (On lar da:) “Biz de şüp he siz Rab bi miz'e dö ne ce ğiz” de di ler. Oy sa
                   sen, yal nız ca, bi ze gel di ğin de Rab bi miz'in ayet le ri ne inan ma mız -
                   dan baş ka bir ne den le biz den in ti kam al mı yor sun. “Rab bi miz, üs tü -
                   mü ze sa bır yağ dır ve bi zi Müs lü man ola rak öl dür.” (Araf Su re si,
                   125-126)
                   “Hiç za ra rı yok” de di ler. “Çün kü biz ger çek ten Rab bi miz'e dö nü cü -
                   le riz. Doğ ru su biz, iman eden le rin il ki ol du ğu muz dan do la yı Rab bi -
                   miz'in bi zim ha ta la rı mı zı ba ğış la ya ca ğı nı umu yo ruz.” (Şu ara Su re si,
                   50-51)
                   Ayetlerde haber verildiği gibi iman eden bu kişiler, Firavun'un tehdit-
              lerine karşı kararlılık göstermiş, ona boyun eğmemişlerdir. Çünkü artık on-
              lar öldürülseler bile üstün ve güçlü olan, herşeyi yaratan ve herşeyin Rabbi
              olan Allah'a döneceklerine gönülden iman etmişlerdir. Eski ahlak ve tavır-
              larını ise Rabbimiz'in bağışlayacağını ummuşlardır. Çünkü Allah çokça ba-
              ğışlayan ve esirgeyendir.
                   Bu olaydan sonra, Firavun, çevresine yaptığı baskıyı arttırdı. Halkı ala-
              bildiğince sindirmeye çalıştı. Firavun'un bu baskısı nedeniyle Hz. Musa (as)'ın
              kavminin içinde sadece gençlerden oluşan bir grup dışında kimse iman et-
              medi. Firavun'un yanında iken sonradan iman eden kişilerin gösterdikleri sa-
              mimiyet ve cesaret, söz konusu kişiler dışında kavmin geneli tarafından gös-
              terilmedi. O dönemde yaşayan insanların büyük kısmı Allah korkusundan
              yoksun oldukları ve Allah'ın gücünü takdir edemeyip aciz insanlardan kork-
              tukları için iman etmediler. Bu gerçeği Allah Kuran'da şöyle bildirir:
                   So nun da Mu sa'ya ken di kav mi nin bir zür ri ye tin den (genç le rin den)
                   baş ka -Fi ra vun ve ön de ge len çev re si nin ken di le ri ni be la la ra çarp -
                   tır ma la rı kor ku suy la- iman eden ol ma dı. Çün kü Fi ra vun, ger çek ten
                   yer yü zün de bü yük le nen bir zor ba ve ger çek ten öl çü yü ta şı ran lar -
                   dan dı. (Yu nus Su re si, 83)
                   Hz. Musa (as)'a iman edenler arasında yer alan kişilerden biri ise, biz-
              zat Firavun'un eşiydi. Firavun ile birlikte pek çok dünyevi nimetin içinde ya-
              şayan bu şerefli hanım, Allah'a iman ederek hem bu nimetleri terk etmeyi
              hem de Firavun tarafından şiddetli bir belaya uğramayı göze almıştı. Bu,
              kuşkusuz çok samimi ve derin bir imanın göstergesidir. Nitekim Allah





                                                66
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73