Page 122 - Atatürk ve Gençlik
P. 122
120
türleri oluşturan evrimsel değişikliğe yol açtığına dain tek bir
delil yoktur.
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararlı, yani genetik bilgiyi ge-
liştiren mutasyon örneği gözlemlenmedi. Tüm mutasyonların
zararlı olduğu görüldü. Anlaşıldı ki, evrim teorisinin "evrim
mekanizması" olarak gösterdiği mutasyonlar, gerçekte canlıları
sadece tahrip eden, sakat bırakan genetik olaylardır. (İnsanlarda
mutasyonun en sık görülen etkisi de kanserdir.) Elbette tahrip
edici bir mekanizma "evrim mekanizması" olamaz. Doğal selek-
siyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi, "tek başına hiçbir şey ya-
pamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir "evrim mekanizması"
olmadığını göstermektedir. Evrim mekanizması olmadığına gö-
re de, evrim denen hayali süreç yaşanmış olamaz.
Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış oldu-
ğunun en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar bir-
birlerinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki
bu türün de nasıl ortaya çıktığı konusunda evrimcilerin bir
açıklaması yoktur), zamanla bir diğerine dönüşmüş ve bütün
türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre bu hayali dö-
nüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini kap-
samış ve kademe kademe ilerlemiştir.
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayı-
sız "ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen,
bir yandan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı ba-
lık-yarı sürüngen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen
ATATÜRK VE GENÇL‹K