Page 123 - Atatürk ve Gençlik
P. 123
121
özelliklerini taşırken, bir yandan da bazı kuş özellikleri kazan-
mış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş
sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar olma-
lıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu
hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların
sayılarının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması
gerekir. Ayrıca bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil ka-
yıtlarında rastlanması gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu
şöyle açıklamıştır:
Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş
çeşitleri mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış oldukları-
nın kanıtları da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir.
(Charles Darwin, The Origin of Species, New York: D. Appleton
and Company s. 161)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosilleri-
nin bir türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun, teorisi
için büyük bir açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden,
Türlerin Kökeni kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on
Theory) adlı bölümünde şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse
neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün do-
ğa bir karmaşa halinde değil de tam olarak tanımlanmış ve yerli
yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sa-
yılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz?..
Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
(Charles Darwin, The Origin of Species, New York: D. Appleton
and Company s. 154, 155)
Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
(Charles Darwin, The Origin o Species, s. 246)
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)