Page 121 - Atatürk ve Gençlik
P. 121
119
DNA’nın protein kodlamayan bölgelerinde gerçekleşen ve bu
nedenle de zararsız olduğu sanılan %1 oranındaki mutasyonla-
rın da uzun vadede zarar getirdiğini ortaya koymuş ve bu ne-
denle bilim adamları bu mutasyonlara “sessiz mutasyon” adını
vermişlerdir. Mutlak zararlı olan mutasyonların ise akılcı,
uyumlu, simetrik, organları aynı anda meydana getirebilme-
leri imkansızdır.
Mutasyonlar düzgün bir yapıya adeta makinalı tüfekle ateş
etmek gibidir. Sağlam bir şeyin üzerine ateş açılması o yapıyı ta-
mamen ortadan kaldırır. Tek bir tanesinin etkisiz kalması veya
vücuttaki mevcut bir enfeksiyonu yakarak iyileştirmesi bir şeyi
değiştirmemektedir. Organizma zaten kendisine isabet eden 99
mermi ile yerle bir olmuştur.
Ulusal Bilimler Akademisi üyesi Lynn Margulis, mutasyon-
ların net zararlı etkileri ile ilgili şu itirafı yapmıştır:
Yeni mutasyonlar yeni türler oluşturmaz; sakat yavrular oluşturur.
(Lynn Margulis, quoted in Darry Madden, UMass Scientist to Lead
Debate on Evolutionary Theory, Brattleboro (Vt.) Reformer, 3
Şubat 2006).
Margulis, 2011 yılındaki bir röportajında ise mutasyonların
organizmayı değiştirdiğine ve bu yolla yeni türler ortaya çıktı-
ğına dair “hiçbir delil olmadığını” şu sözlerle vurgulamıştır:
Neo-Darwinistler, mutasyonlar gerçekleştiğinde ve bir organizmayı
değiştirdiğinde, yeni türlerin ortaya çıktığını söylerler. Bana da de-
falarca, rastgele mutasyonların yeni türleri oluşturan evrimsel de-
ğişikliğe yol açtığı öğretildi. Buna inandım; ta ki delil arayana dek...
(Lynn Margulis quoted in "Lynn Margulis: Q + A," Discover
Magazine, Nisan 2011, s. 68)
Lynn Margulis’in söylediği gibi rastgele mutasyonların yeni
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)