Page 176 - Şeytanın Enaniyeti
P. 176

174                     ŞEYTANIN ENANİYETİ

                leri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bu-
                nunla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha
                aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi,
                179)
               Allah başka ayetlerde de, bu insanların mucizeler görseler
            bile inanmayacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:
                Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan
                yukarı yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndü-
                rüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyecek-
                lerdir. (Hicr Suresi, 14-15)
               Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili ol-
            ması, insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150
            yıldır bu büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak
            kadar hayret verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insa-
            nın imkansız senaryolara, saçmalık ve mantıksızlıklarla dolu id-
            dialara inanmaları anlaşılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanın-
            daki insanların, şuursuz ve cansız atomların ani bir kararla bi-
            raraya gelip; olağanüstü bir organizasyon, disiplin, akıl ve şuur
            gösterip kusursuz bir sistemle işleyen evreni,canlılık için uygun
            olan her türlü özelliğe sahip olan Dünya gezegenini ve sayısız
            kompleks sistemle donatılmış canlıları meydana getirdiğine
            inanmasının, "büyü"den başka bir açıklaması yoktur.
               Nitekim,Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu olan
            bazı kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkilediklerini Hz.
            Musa ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bildirmekte-
            dir. Hz. Musa, Firavun'a hak dini anlattığında, Firavun Hz. Mu-
            sa'ya, kendi "bilgin büyücüleri" ile insanların toplandığı bir yer-
            de karşılaşmasını söyler. Hz. Musa, büyücülerle karşılaştığında,
            büyücülere önce onların marifetlerini sergilemelerini emreder.
            Bu olayın anlatıldığı ayet şöyledir:
   171   172   173   174   175   176   177   178