Page 125 - Gözdeki Mucize
P. 125

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                 Darwinist Sahtekarlığın  tirafı

                 Evrimci bilim adamları da gözü evrim teorisi içinde bir yere
            oturtamazlar. Çaresizlik içinde "evrimin mucizesi" gibi komik bir
            ifadeye başvururlar. Türkiye'nin tanınmış evrimci bilim adamların-
            dan Prof. Dr. Ali Demirsoy şöyle der:


                 Fakat tam oluşmuş bir gözün meydana gelmesi (memeli gözü gibi) bir-
                 kaç yüz milyon yıldan eskiye uzanmaz. Bu karmaşık bir organın bu
                 kadar kısa sürede oluşması evrimsel bir mucize kabul edilmektedir.  29

                 Mucizenin tanımı ise bir kaynakta şu şekildedir: "Mucize insan
            aklının ölçülerini aşan tabiat yasalarının dışına çıkan, düşünce değil
            de dini inanca dayanan oluştur".  30

                 Mucize "doğaüstü" olaylara verilen isimdir. Bu durumda

            "doğanın" kendisinden "doğaüstü" bir olay beklemek hiç de mantık-
            lı bir düşünce değildir. İnsan vücudunda göz kadar mükemmel
            yüzlerce mekanizma olduğu bilindiğine göre bizzat insanın bir
            mucize olduğu kabul edilmiş olmaktadır.

                 Gözün bir bütün olarak işlevini yapabilmesi ve zamanla gelişe-
            meyecek kadar birbirine bağımlı kısımlardan meydana gelmesi
            evrimci bilim adamlarını çok zor durumda bırakmıştır. Prof. Ali
            Demirsoy bu durumu aynı eserinde şöyle ifade eder:


                 Üçüncü bir itiraza cevap vermek oldukça zordur... Karmaşık bir organ
                 yarar sağlasa da birden nasıl oluşmuştur? Örneğin, omurgalılardaki
                 gözün merceği, retinası, optik sinirleri ve görmek için etkili olan diğer
                 kısımları birden nasıl oluşur? Çünkü doğal seçme, sinirinden ayrı ola-
                 rak retina üzerinde seçici olamaz. Mercek oluşsa dahi retina olmadan

                 anlam taşımaz, görme için tüm yapıların beraberce gelişmesi kaçınıl-
                 mazdır. Ayrı ayrı geliştirilen kısımlar kullanılmayacağı için hem
                 anlamsız olacak hem de belki zamanla ortadan kalkacaktır. Aynı zaman-
                 da hepsini birden geliştirmek tahmin edilemeyecek kadar küçük ihtimal-
                 lerin biraraya gelmesini gerektirmektedir. 31



                                              123
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130