Page 199 - Gözdeki Mucize
P. 199

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                      Üstelik rüya sırasında, gördüklerinizin gerçekliğinden

                  kesinlikle kuşku duymaz, ancak uyandıktan sonra düşününce
                  hepsinin bir rüya olduğunu anlarsınız. Rüyanızda korku,
                  heyecan, sevinç, üzüntü gibi duygular yaşarken aynı zamanda
                  çeşitli görüntüler görür, sesler duyar, maddenin sertliğini his-
                  sedersiniz. Ancak ortada bu hislere, algılara sebep olacak hiç-

                  bir kaynak yoktur. Hala karanlık ve sessiz bir odada yatmak-
                  tasınızdır. Rüya ile ilgili karşımıza çıkan bu şaşırtıcı gerçek
                  hakkında ünlü düşünür Descartes şöyle demektedir:

                      Rüyalarımda şunu bunu yaptığımı, şuraya buraya gittiğimi

                      görürüm; uyanınca da hiçbir şey yapmamış, hiçbir yere gitmemiş
                      olduğumu, uslu uslu yatakta yattığımı anlarım. Benim şu anda
                      rüya görmediğim, hatta bütün hayatımın bir rüya olmadığı
                      güvencesini bana kim verebilir? 63

                      Bu durumda karşımıza çıkan gerçek apaçıktır: Bizler, için-
                  de yaşadığımız dünyanın var olduğunu, bizim o dünyanın
                  içinde yaşadığımızı düşünürken, aslında böyle bir dünyanın
                  aslı ile muhatap olduğumuzu iddia edebilmemiz için hiçbir
                  gerekçe yoktur.




                      Beynimiz Dış Dünyadan Ayrı mı?
                      Şu ana kadar anlattığımız gibi dış dünya dediğimiz her
                  şey bize gösterilen birer algıdan ibaretse, tüm bunları gördü-
                  ğünü, duyduğunu düşündüğümüz beynimiz nedir? Beynimiz

                  de diğer her şey gibi atomlardan, moleküllerden oluşan bir
                  yığın değil midir?

                      Beyin dediğimiz şey de duyu organlarımızla algıladığımız
                  bir et parçasıdır. O halde tüm bunları algılayan kimdir? Gören,
                  duyan, hisseden, koklayan, tat alan beyin değilse nedir?

                      İşte bu noktada karşımıza çıkan gerçek apaçıktır: İnsan



                                              197
   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204