Page 197 - Gözdeki Mucize
P. 197
Adnan Oktar (Harun Yahya)
nsanın Sınırlı Bilgisi
Buraya kadar anlattığımız gerçeğin ortaya koyduğu en önemli
sonuçlardan biri, insanın dış dünya hakkındaki bilgisinin aslında
son derece sınırlı oluşudur.
Dış dünya hakkındaki bilgilerimiz hem beş duyu ile sınırlıdır,
hem de bu duyuların bize algılattığı dünyanın "asıl dünya" ile bire-
bir uyumlu olduğunu gösterecek hiç bir kanıt yoktur.
Dolayısıyla asıl dünya, bizim algıladığımızdan çok daha farklı
olabilir. Orada bizim algılayamadığımız pek çok varlık ve varlık
boyutu olabilir. Bizim bilgimiz, evrenin en uzak noktalarına varsak
bile, eksik olarak kalmaya devam edecektir.
Tüm varlıkları eksiksiz ve kusursuz bir biçimde bilen ise,
tümünü yaratmış olan Yüce Allah'tır. Allah'ın yarattığı varlıklar,
ancak O'nun izin verdiği kadar bilgi sahibi olabilirler. Bu gerçek,
Kuran'da şöyle haber verilmektedir:
Allah... O'ndan başka ilah yoktur. Diridir, Kaimdir. O'nu
uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi
O'nundur. İzni olmaksızın O'nun Katında şefaatte bulunacak
kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise)
dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavra-
yıp-kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kapla-
yıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek
yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)
Algılayan Kim?
Algılayabilmek için dış dünyaya kesinlikle ihtiyaç yoktur. Her-
hangi bir şekilde beynin uyarılması ile tüm duyular harekete geçe-
bilir, hisler, görüntüler ve sesler oluşabilir. Rüyalarımız bunun en
açık delilidir.
195