Page 200 - Gözdeki Mucize
P. 200
Gözdeki Mucize
bilinç sahibi, görebilen, hissedebilen, düşünebilen, muhakeme
edebilen bir varlık olarak maddeyi oluşturan atomlardan, mole-
küllerden çok öte bir varlıktır. İnsanı insan yapan Allah'ın ona
verdiği "ruh"tur. Aksi takdirde insanın bilincini ve diğer tüm
insani yeteneklerini yaklaşık 1,5 kiloluk bir et parçasına vermek
son derece akıl dışı olacaktır.
Ki O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya
bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden
(sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu
'düzeltip bir biçime soktu' ve ona Ruhundan üfledi. Sizin
için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyor-
sunuz? (Secde Suresi, 7-9)
Bize En Yakın Varlık Allah'tır
İnsanlar birer madde yığını değil, birer "ruh" olduklarına
göre dış dünya dediğimiz algılar bütününü ruhumuza hissetti-
ren, daha doğrusu bunları hiç durmaksızın yaratan kimdir?
Kuşkusuz bu sorunun cevabı son derece açıktır. İnsana
"ruhundan üfleyen" Allah, çevremizdeki her şeyin Yaratıcısı'dır.
Bu algıların tek kaynağı da O'dur. Allah'ın yaratması dışında her-
hangi bir şeyin varlığı söz konusu değildir. Allah bir ayetinde her
şeyi sürekli yarattığını, yaratmayı durdurduğu takdirde ise gör-
düğümüz hiçbir şeyin varlığını sürdüremeyeceğini şöyle haber
vermiştir:
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar (yok
olurlar, yıkılırlar) diye (her an kudreti altında)
tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olur-
larsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onla-
rı tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir,
bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)
198