Page 280 - Nasıl Bir Yemen
P. 280

karanlık bir yerdir. Ancak siz bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir
            dünyayı seyretmektesiniz.
                 Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21. yüzyıl tek-
            nolojisi bile her türlü imkana rağmen bu netliği sağlayamamıştır.
            Örneğin şu anda okuduğunuz kitaba, kitabı tutan ellerinize bakın,
            sonra başınızı kaldırın ve çevrenize bakın. Şu anda gördüğünüz netlik
            ve kalitedeki bu görüntüyü başka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar
            net bir görüntüyü size dünyanın bir numaralı televizyon şirketinin
            ürettiği en gelişmiş televizyon ekranı dahi veremez. 100 yıldır binlerce
            mühendis bu netliğe ulaşmaya çalışmaktadır. Bunun için fabrikalar,
            dev tesisler kurulmakta, araştırmalar yapılmakta, planlar ve tasarımlar
            geliştirilmektedir. Yine bir TV ekranına bakın, bir de şu anda elinizde
            tuttuğunuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve kalite farkı olduğunu
            göreceksiniz. Üstelik, TV ekranı size iki boyutlu bir görüntü gösterir,
            oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir perspektifi izlemektesiniz.
                 Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yapmaya,
            gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet, üç boyutlu
            bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç
            boyutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka
            taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan dekor gibi durur. Hiçbir zaman
            gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görüntü oluşmaz. Kamerada
            da televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana gelir.
                 İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekaniz-
            manın tesadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, oda-
            nızda duran televizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya
            geldi ve bu görüntü oluşturan aleti meydana getirdi dese ne düşünür-
            sünüz? Binlerce kişinin biraraya gelip yapamadığını şuursuz atomlar
            nasıl yapsın?
                 Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet
            tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de
            tesadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçer-
            lidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp
            orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç
            kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüş-
            türerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gibi duyma işlemi de
            beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.



                                             278
   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285