Page 504 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 504

program uyar›nca hayata bak›-
                                                                                                              yorlar. Bu, anahtarlar›n› çal›lar
                                                                                                              aras›nda kaybeden ama onlar›
                                                                                                              sokak lambas› alt›nda arayan,

                                                                                                              kendisine soruldu¤unda da
                                                                                                              "çünkü anahtarlar› görmek için
                                                                                                              orada ›fl›k yok" cevab›n› veren
                                                                                                              bilinçsiz bir insan›n hikayesine

                                                                                                              benziyor. 52
                                                                                                                   Ve bugün giderek daha

                                                                                                              fazla bilim adam›, anahtar›
                                                                                                              yanl›fl yerde aramak yerine,
                                                                                                              do¤ru adrese gitmeyi tercih
                                                                                                              etmektedir.  Yaflam›n ve ya-

                                                                                                              flam› oluflturan muazzam
                                                                                                              bilginin kökenini, umutsuz
                                                                                                              ve sonuçsuz bir çaba içinde,
                                                                                                              rastlant›larda ve do¤a ka-

                                                                                                              nunlar›nda aramak yerine,
                                                                                                              aç›k olan gerçe¤i kabul et-
                                                                                                              mektedirler: Yaflam,  üstün
                                                                                                              bir yarat›l›fl›n ürünüdür. Bil-

                                                                                                              ginin hayat›m›zda çok bü-
                                                                                                              yük yer tuttu¤u, bilgisayar-
                                                                                                              lar›n ve internetin, yaflam›n
                                                                                                              bir parças› haline geldi¤i 21.

                                                                                                              yüzy›lda, bu gerçek eskisin-
                                                                                                              den daha da aç›k olarak or-
                                                                                                              taya ç›km›flt›r. Hayat› basit
                                                                                                              sanan, "biyolojik bilgi"nin

                                                                                                              varl›¤›n› bile fark edemeyen
                  Darwinizm ise, köhne bir 19. yüzy›l fikri olarak tarihe gömülmeye mahkumdur.
                       Gerçek ise fludur: Dünya üzerindeki canl›l›¤› Allah yaratm›fl ve hiçbir eksi¤i olmayacak flekilde düzen-
                  lemifltir. Bu, Allah'›n eflsiz yaratma sanat›d›r. Allah, insan bedenini de kusursuzca yaratm›fl, ard›ndan ona

                  Kendi ruhundan üflemifltir. ‹nsan›n sahip oldu¤u tüm bilinçsel özellikler, örne¤in görme, iflitme gibi du-
                  yular ve düflünme, hissetme, duygu gibi kavramlar, -fluursuz atomlar›n aras›ndaki etkileflimlerin de¤il-
                  Allah'›n ona verdi¤i "Ruh"un yetenekleridir. Kuran'da Allah'›n insana verdi¤i bu yetenekler insana flöyle
                  hat›rlat›l›r:

                       De ki: "Sizi infla eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az flükrediyorsunuz?" (Mülk Su-
                       resi, 23)

                       Her insan, Allah'›n kendisine verdi¤i ruhu tafl›r ve her insan herfleyi yoktan var eden Rabbimiz'e kar-
                  fl› sorumludur. Allah, Kuran'da, kendilerini bafl›bofl zannedenlere yarat›l›fllar›n› ve ölümden sonra tekrar
                  dirileceklerini flöyle haber verir:
                       ‹nsan, 'kendi bafl›na ve sorumsuz' b›rak›laca¤›n› m› san›yor? Kendisi, ak›t›lan meniden bir damla su de¤il miy-

                       di? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yaratt› ve bir 'düzen içinde biçim verdi.' Böylece ondan,
                       erkek ve difli olmak üzere çift k›ld›. (Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren de¤il midir? (K›yamet Su-
                       resi, 36-40)









                502 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   499   500   501   502   503   504   505   506   507   508   509