Page 600 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 600

IRKÇI UYGULAMALARDAN ÖRNEKLER





                      Nijeryal› Küçük Kobay K›z




                     Bazı ilaç firmalarının Afrika, Doğu Avrupa, Asya ve Güney Amerika ülkeleri vatandaşları üzerinde ye-
                     ni ürettikleri ilaçları denedikleri ve bu deneyler esnasında ahlak ve meslek kurallarının ihlal edildiği
                     bilinen bir gerçektir. Bunun geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan örneklerinden biri dünyaca ünlü bir ilaç
                     firması tarafından gerçekleştirilen bir uygulama oldu. 1996 yılında Nijerya'nın Kano şehrinde yaşayan
                     10 yaşında ve sadece 18.5 kilo ağırlığındaki küçük bir kız, menenjitten dolayı korkunç ağrılar çekiyor-
                     du. Söz konusu Amerikan ilaç firmasının kurduğu kampta henüz izni alınmamış bir antibiyotik çocuk-
                     lar üzerinde deneniyordu. Denenen ilaç, bu firma için çok önemliydi; borsa analizlerinde, öngörülen
                     tüm kullanım alanları için izin alınması halinde, ilacın şirkete her yıl 1 milyar dolar getireceği tahmi-
                     ninde bulunuluyordu. Deneyler için Amerika'da hasta bulamayan şirket, Kano'ya gelmişti. Küçük kız

                     bu firmanın uzmanları tarafından bir tür kobay olarak kullanıldı.

                     Doktorlar, küçük kıza günde 56 miligram bu ilaçtan vermeye başladılar. İlaca başladıktan bir gün son-

                     ra küçük kız öldü. Washington Post gazetesi yaptığı araştırmalar neticesinde, Afrika, Asya, Doğu Av-
                     rupa ve Güney Amerika'da ticari çıkar amacıyla yürütülen ilaç denemelerinin giderek yaygınlaştığını
                     gösterdi. Bazı Amerikan firmaları, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin sıkı kurallarından kaçmak için
                     bu ülkelerdeki doktorlarla iş birliğine gidiyor ve on binlerce Üçüncü Dünya ülkesi vatandaşını deney-
                     lerde kullanıyorlardı. Nijerya'daki menenjit deneyinde olduğu gibi, söz konusu firmanın sözcüleri de-
                     neylerin gerekli izinler alınarak gerçekleştiğini söylese de uzmanlar olayın birçok bakımdan tıp ahla-
                     kına ve geçerli kurallara sığmadığını belirttiler. Örneğin bu tür deneylerin genelde en az 1 yıl sürme-

                     si gerekirken Nijerya'daki deney sadece 6 hafta sürmüştü. Öte yandan Amerika'da menenjit hastaları-
                     na, ilaçlar genellikle etkisini çok çabuk gösteren damar içi enjeksiyon yoluyla verilirken, Nijerya'daki
                     deneylerde bu ilacın ağızdan alınan ve daha önce çocuklar üzerinde hiç denenmemiş bir türü kulla-
                     nılmıştı. Yine, bu tür deneylerde, ilacın olumlu etki göstermemesi durumunda hemen kesilmesi ve
                     başka bir ilaca geçilmesi gerekirken, ilacı üreten firmanın uzmanları küçük kıza, ölene kadar bu ilaç-
                     tan vermeye devam etmişlerdi.


                     Söz konusu ilacın çocuklarda kullanılmasına hiçbir zaman izin çıkmaması, yetişkinlerde kullanılması-
                     nın ise karaciğer rahatsızlıkları ve ölümlere yol açtığı gerekçesiyle Amerika'da kısıtlanması ve Avru-
                     pa'da tümden yasaklanması, ilacın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermektedir.                    1




                      Darwin'in Mezar H›rs›zlar›




                     Darwin'in Türlerin Kökeni kitabının yayınlanmasından sonra, bazı hevesli Darwinistler, insanın sözde
                     evrimindeki "kayıp halkaları" aramaya başladılar. Irkçı evrimciler, Avustralyalı Aborijin yerlilerinin
                     insanın evrimindeki ilkel aşamalardan biri olduklarına inanıyorlardı. Kendilerince bu yanılgılarını ka-
                     nıtlamak için, Aborijinlerin cesetleri mezarlarından kaçırılmaya, Amerika ve Avrupa'daki müzelere sa-
                     tılmaya başlandı. 1991 yılında Avustralya'da yayınlanan haftalık The Bulletin'da David Monaghan im-

                                                                 2
                     zası ile şok edici bilgiler yayınlandı. Monaghan 18 ay bu konu üzerinde çalışmış, Londra'da araştır-
                     malar yapmış ve 8 Ekim 1990 tarihinde İngiltere'de yayınlanan "Darwin's Body-Snatchers" (Darwin'in
                     Mezar Hırsızları) isimli bir belgesel hazırlamıştı. Gazeteci Monaghan'ın, The Bulletin'da yayınlanan
                     yazısında verilen bilgilerden bazıları şöyleydi:


                     • İngiliz ve Amerikalı evrimciler, sözde "aşağı insan" örnekleri toplama işini oldukça genişletmişler-
                     di. Washington'daki Smithsonian Enstitüsü'nde farklı ırklardan 15.000 insana ait kalıntı vardı. (Elbet-
                     te topladıkları bu örnekler, hiçbir şekilde onların iddia ettikleri gibi aşağı ırktan insanlar değildi. Bun-
                     lar, farklı fizyolojik yapılara sahip farklı etnik köken ve ırka ait olan insanlardı.)



                598 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   595   596   597   598   599   600   601   602   603   604   605