Page 595 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 595
Harun Yahya
Darwinistlerin afla¤› ›rk ola-
rak gördükleri Aborijinler, di-
¤er insanlardan fark› olma-
yan bir ›rkt›r. Sa¤da 2000
Olimpiyat ateflini yakan Abo-
rijin kökenli ünlü atlet Cathy
Freeman.
Darwin, yukarıdaki sözlerinde bazı ırkları go-
rillerle bir tutmuş, "medeni insan ırkları"nın "vah-
şi ırkları" yok edeceklerini, onları yeryüzünden
tamamen sileceklerini iddia etmiştir. Yani Darwin
yakın bir gelecekte meydana gelecek olan soykırımlardan, ırk katliamlarından söz etmektedir. Nitekim
Darwin'in bu felaket dolu "öngörüleri" gerçekleşmiş, evrim teorisini kendilerine sözde bilimsel bir des-
tek olarak gören ırkçılar, 20. yüzyılda büyük katliamlar yapmışlardır. Nazilerin II. Dünya Savaşı'nda
yaklaşık 40 milyon insanı katletmeleri, Güney Afrika'daki apartheid sistemi (Güney Afrika hükümetin-
ce uygulanan Avrupalı ırkların diğerlerine göre ayrıcalıklara sahip olması sistemi), Avrupa'da Türklere
ve diğer yabancılara yönelik ırkçı saldırılar, ABD'de zencilere, Avustralya'da ise Aborijinlere yönelik ırk
ayrımcılığı, Avrupa'nın birçok ülkesinde zaman zaman tırmanışa geçen neo-Nazi hareketleri hep Dar-
winizm'in ırkçılığa verdiği sözde bilimsel desteği kullanarak güç bulmuştur. (Faşizm, ırkçılık ve Darwi-
nizm bağlantısı hakkında daha detaylı bilgi için bkz. Harun Yahya, Darwinizm'in Kanlı İdeolojisi: Faşizm,
Vural Yayıncılık, Mayıs 2001)
Darwin'in ırkçı ifadeleri bunlarla da sınırlı değildir. Örneğin Türlerin Kökeni'nden önce yayınlanan
The Voyage of the Beagle (Beagle'ın Yolculuğu) adlı kitabında, Beagle adlı gemiyle yaptığı yolculuk sıra-
sında karşılaştığı Tierra del Fuego yerlilerinden, az gelişmiş, geri kalmış insan ırkları olarak söz etmek-
te ve şöyle demektedir:
Bu istisnasız, hayatım boyunca gözlemlediğim en tuhaf ve en ilginç manzaraydı (Tierre del Feugo yerlileri-
ni ilk kez görmek). Bir vahşi ile medeni insan arasındaki farklılığın bu denli büyük olacağına inanmazdım.
Fark, vahşi bir hayvanla evcil bir hayvan arasındaki farktan çok daha büyük. Eminim ki tüm dünya aransa,
daha aşağı seviyede bir insan bulunamazdı. 47
Darwin, kendince "barbar" olarak nitelendirdiği Patagonia yerlilerini ise şöyle tarif etmektedir:
... Belki de hiçbir şey, insanda bir barbarı kendi ininde görmek kadar büyük şaşkınlık uyandıramaz – bu in-
sanın en aşağı ve en vahşi halidir. İnsanın aklı geçmiş yüzyıllara doğru gidiyor ve sonra soruyor, atalarımız
bunlar gibi insanlar olabilir mi? Hareketleri ve ifadeleri, evcilleştirilmiş hayvanlardan daha az anlaşılırdı...
Vahşi ve medeni insan arasındaki farkı tarif etmenin veya tasvir etmenin mümkün olduğuna
inanmıyorum. 48
Darwin, yazdığı bir mektubunda ise yine Tierre del Feugo yerlileri için şu tanımlama-
da bulunmuştur:
Tierra del Feugo'da, çıplak, boyalı, tir tir titreyen ve görünüşü insanı adeta afallatan vahşi
adamı ilk gördüğümde, atalarımın az çok buna benzer varlıklar olmaları gerektiğini dü-
şündüm. O zaman bu bana çok iğrenç gelmişti. Hatta bu bana, şu anki inancım olan kıyas
götürmeyecek kadar uzak atalarımın tüylü vahşi hayvanlar olduğu fikrinden bile daha
iğrenç gelmişti. Maymunlar temiz kalpli hayvanlardır. (Darwin'in Charles Kingsley'e
Mektubu) 49
Tüm bu sözler Darwin'in ırkçılığının önemli göstergeleridir. Darwin, bazı insan
ırklarını olabildiğince aşağılarken, maymunları "temiz kalpli hayvanlar" ifadesiyle
Darwin'in The Voyage of the Beagle
(Beagle'›n Yolculu¤u) adl› kitab›
Adnan Oktar 593