Page 625 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 625

Harun Yahya






                 Prof. George J. Stein ise, American Scientist dergisindeki "Biological Science and the Roots of Nazism"
             (Biyolojik Bilim ve Nazizmin Kökleri) başlıklı yazısında, Hitler'in sosyal Darwinist görüşleri hakkında
             şöyle yazar:

                 ... Alman sosyal Darwinizm'i Almanya'nın her yerinde yaygın bi-             Hitler ve Naziler, ruhsal dengesizliklerinin ürü-
                                                                                             nü olan sapk›n fikirlerini, sosyal Darwinist söy-
                 çimde biliniyor ve kabul ediliyor, bundan daha önemlisi bilim
                                                                                              lemlerle güçlendirerek, dünya tarihinin en bü-
                 adamları da dahil olmak üzere çoğu Alman tarafından bilimsel                                   yük katliam›n› yapm›fllard›r.
                 açıdan doğru olduğu düşünülüyordu. Daha yakın zamanda nas-

                 yonal sosyalizm ve Hitler üzerine yapılan akademik çalışmalar bu
                 gerçeği fark etmeye başladı... (Darwin'in teorisini uygulamaları)
                 Nazizm'in en belirgin özelliğiydi. Nasyonal sosyalist "biyo-politi-
                 ka"... Radikal eşitsizliğe dair mistik-biyolojik bir politikadır; var

                 olmak için sonsuz bir mücadeleye dayanır ve en uygun olanın ha-
                 yatta kalmasını doğa kanunu olarak kabul eder ve doğal seleksi-
                 yonu bir kamu politikası haline getirmek için devlet gücünü kul-
                 lanır... 93

                 Prof. Stein, yazısında, Alman sosyal Darwinizmi'nin teme-
             linde, insanın hayvandan farklı bir canlı olmadığı iddiasının bu-
             lunduğunu belirtir ve şöyle der:

                 Alman sosyal Darwinizmi'nin ana hatlarıyla özeti şöyleydi... insan, üstün
                 veya insani özelliklere sahip değildi ve sadece doğanın bir parçasıydı. Di-
                 ğer yandan, Almanlar biyolojik açıdan daha üstün bir topluluğun üyeleriy-

                 diler... Siyaset, biyoloji kanunlarının yalın bir uygulamasıydı.  Aslında,
                 Haeckel ve yandaşları olan sosyal Darwinistler, nasyonal sosyalizmin te-
                 mel varsayımları halini alacak olan fikirleri geliştirdiler... Devletin kurum
                 olarak işi, öjeni ve yapay seleksiyondu...   94

                 Stein'ın yazısında açıkça ifade ettiği Nasyonel Sosyalistlerin bu
             yanılgıları, onlarca ülkenin dahil olmak zorunda kaldığı bir dünya sa-
             vaşına zemin hazırladı. Darwin'in hayal ürünü teorilerinin desteğiyle

             gelişip güç bulan Nazizm, dünya tarihinde eşine az rastlanılır bir fela-
             ketin mimarı oldu. Bu öylesine büyük bir felaketti ki, milyonlarca insan
             hayatını kaybetti, şehirler haritalardan silindi. En büyük zararı ise, Na-
             zi ideologların propagandalarında daha çok güç kazanacağını ve ilerle-

             yeceğini iddia ettikleri Alman toplumu aldı. Çatışmanın, savaşın, acıma-
             sızlığın, diğer milletleri yok etmeye kalkışmanın bir milleti asla ilerletme-
             yeceği bir kez daha görülmüş oldu.
                 Hitler ise yaşadığı süre boyunca Nazilerin kendilerine ve diğer insanlara

             bakış açısını özetleyen, "Biz Naziler... barbarız. Barbar olmak istiyoruz.
             Bu onurlu bir ünvan ve bununla dünyayı gençleştireceğiz."             95  söz-
             leriyle yanılgılarından hiç vazgeçmedi.

                  Sir Arthur Keith'in ifadesiyle, evrimci olan Hitler, Almanya'n›n deneyimini ev-
             rim teorisine uydurmak için bilinçli olarak çabalam›flt›. 96  Keith ayr›ca evrim teori-
             si, Hitler ve savafl üçgeni için flunlar› söyler:
                 Eğer savaş evrimin çocuğu ise –ve böyle olduğuna inanıyo-

                 rum– bu durumda evrim, "çıldırmış" ve kabilelerin, ulusla-
                 rın ve farklı ırkların birbirleriyle rekabetlerinde öylesine
                 acımasız olmuştur ki, ilerlemeyi engelleyici bir rol üst-
                 lenmiştir. Evrimsel kanunların insan doğasına zorla

                 kabul ettirdiği yaptırımlardan onu kurtarmak dışın-
                 da, savaştan kurtulmanın hiçbir yolu yoktur.      97
   620   621   622   623   624   625   626   627   628   629   630