Page 794 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 794

ZAMANSIZLI⁄I VE SONSUZLU⁄U


                                                        ANLATAN B‹R F‹Z‹KÇ‹





                     The End of Time (Zaman›n Sonu) kitab›n›n yazar› ünlü fizikçi Julian Barbour, Discover dergisi taraf›n-
                     dan yap›lan bir röportaj›nda, bu bölümde de¤indi¤imiz konular›n bilimsel gerçekler oldu¤una dikkat
                     çekmektedir. Julian Barbour'un "Buradan Sonsuzlu¤a" bafll›¤› ile yay›nlanan röportaj›nda belirtti¤i ko-
                     nular ve yaz›y› haz›rlayan Discover dergisi yazar› Tim Folger'›n yorumlar›ndan baz›lar› flöyledir:


                     Barbour'a göre bu an ve içerdikleri -Barbour'›n kendisi, Amerikal› ziyaretçi ve uzak galaksilere kadar olan her-
                     fley- hiç de¤iflmeyecek. Ne geçmifl var ne de gelecek. Asl›nda zaman ve hareket illüzyondan baflka birfley
                     de¤il. Barbour'›n evreninde her bireyin yaflam›ndaki her an -do¤um, ölüm ve bunlar›n aras›nda olan
                     herfley- sonsuza kadar var olmaktad›r. Barbour flöyle diyor, "Yaflad›¤›m›z her an asl›nda sonsuz."


                     Evrenin mümkün olan her konfigürasyonu, geçmifl zaman ve gelecek, ayr› ayr› ve sonsuza kadar var oluyorlar.
                     Zamanda yolculuk eden tek bir evrende yaflam›yoruz. Aksine bizler -veya kendimizin farkl› versiyonlar›- her-
                     hangi bir zamanda, herfleyi içeren evrende, birçok statik ve sonsuza kadar süren tabloda ayn› zamanda bulunu-
                     yoruz. Barbour bunlar›n her birine olas› dura¤an yaflam konfigürasyonlar› yani "flimdi" diyor. Her "flimdi" ek-

                     siksiz, kendi kendini içeren zamans›z, de¤iflmeyen bir evren. Asl›nda her biri sonsuza dek sürüp giderken bizler
                     yanl›fll›kla "flimdi"leri çabucak geçip gidiyor gibi alg›l›yoruz, çünkü evren kelimesi tüm olas› "flimdi"leri kap-
                     samak için fazlas›yla ufak. Barbour bunun için yeni bir kelime türetti: Platonia. Bu isim, duyular›m›zla alg›la-
                     d›¤›m›z fiziksel dünya sabit olarak ak›yor gibi gözükse de, gerçekli¤in sonsuz ve de¤iflmeyen flekillerden meyda-
                     na geldi¤ini iddia eden eski bir Yunan filozofunu flereflendiriyordu.


                     (Barbour) Gerçeklik anlay›fl›n› sinema filminin fleritlerine benzetiyor.


                     Her kare, ince uzun çimenleri, mavi gök yüzündeki bulutlar›, Julian Barbour'›, flaflk›nl›k içindeki bir Discover
                     yazar›n›, uzaktaki galaksileri içeren olas› bir "flimdi" yi içeriyor. Ve herhangi bir karedeki hiçbir fley hareket
                     etmiyor ve de¤iflmiyor.


                     "Bu hayat›n›z›n önemli anlar›n› hat›rlamaya benziyor" diyor. "Baz› sahneleri enstantane foto¤raf gibi çok net
                     hat›rlars›n›z. Bir keresinde kendini vuran bir adama gitmek zorunda kald›¤›m› hat›rl›yorum. Hala kap›y› açt›-
                     ¤›mda adam›n merdivenlerin dibinde elinde silah kanlar içinde yerde yatarken gördü¤üm sahneyi hat›rlamakta
                     hiç zorlanm›yorum. Hala bir foto¤raf gibi akl›mda bas›l› durumda. Bu flekilde hat›rlad›¤›m daha birçok an›m var.
                     ‹nsanlar›n güçlü görsel haf›zalar› vard›r. E¤er bu bir enstantane foto¤raf de¤ilse o zaman hat›rlad›¤›n›z bir film-

                     den birkaç sahne de olabilir. Belki de en önemli hat›ralar›n›z› düflünürsünüz. Bunlar› bir saniyede düflünüp, bi-
                     tirmezsiniz. Hepsini akl›n›z›n gözünden enstantane foto¤raflar olarak geçirirsiniz, öyle de¤il mi? Yavafl yavafl
                     yok olmazlar. Herhangi bir süreklilikleri varm›fl gibi de görünmezler. Sadece oradad›rlar, t›pk› bir kitab›n sayfa-
                     lar› gibi. Bir sayfan›n kaç saniye sürdü¤ünü soramazs›n›z. Salise veya saniye sürmez; sadece oradad›r."


                     Barbour sakince kaç›n›lmaz itirazlar› bekliyordu. O zaman bir nevi bir kareden di¤erine geçmiyor muyuz? Ha-
                     y›r. Evrenin bir statik düzeninden di¤erine geçifl yoktur. Evrenin baz› konfigürasyonlar› sadece "flimdi"yi olufl-
                     turan geçmifl diye nitelendirilen hat›ralarla, bilinç parçalar› içerir. Hareket illüzyonu meydana gelir çünkü biz-
                     lerin çok az farkl› birçok versiyonumuz -ki bunlar›n hiçbiri hareket etmez- ayn› anda maddenin çok az farkl›l›k
                     gösteren düzenlemeleriyle birlikte bu evrenlerde bulunurlar.


                     Her versiyonumuz farkl› bir kare görür benzersiz, hareketsiz, sonsuz bir "flimdi".Benim görüflüme göre herhan-
                     gi iki anda hiçbir zaman ayn› de¤iliz." diyor Barbour. "Barbour'un evinin yan›ndaki kilisede, ‹ngiltere'de çok

                     nadir bulunan duvar resimlerinden baz›lar› var. 1340 y›l›nda tamamlanan bir resimde, 12 yy.'da yaflam›fl olan
                     ve inançlar› Kral II. Henry ile çat›flan baflpiskopos Thomas à Becket'›n öldürülüflü canland›r›lm›fl. Duvar resmi
                     kral›n k›l›c›n›n Becket'in kafas›n› vücudundan ay›rd›¤› an› yakalam›fl. Kan kesilen yerden f›flk›r›yor.


                     E¤er Barbour'›n teorisi do¤ruysa, o zaman Becket'in flehit edildi¤i an, t›pk› kendi ölümümüz gibi hala sonsuz
                     bir 'flimdi' olarak evrenin herhangi bir konfigürasyonunda var olmakta; anlafl›lamayacak kadar muazzam bü-






                792 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   789   790   791   792   793   794   795   796   797   798   799