Page 797 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 797

Harun Yahya






             nimin içinde görüyorum" demekten kaç›nmak için, "Beyin sadece gelen uyar›lar› ifller ve sinirsel aktivi-
             teleri ayarlar, böylece görüntüyü görür, sesi duyars›n›z" diyerek dolambaçl› bir cevap vermektedirler.
             Zaten, as›l konu, beyin tüm ifllemleri yapt›ktan sonra görüntünün nerede olufltu¤udur. Bu bilim adam›-

             n›n verdi¤i cevap, sorunun bir cevab› de¤il, görüntü oluflmadan önceki aflaman›n k›sa bir anlat›m›d›r.
             Beyin gelen uyar›lar› ifller, ama sonra bu ifllediklerini tekrar göze veya kula¤a geri göndermez. Dolay›-
             s›yla gören göz, duyan da kulak de¤ildir. Öyle ise, beyin gelen uyar›lar› iflledikten sonra ne yapar? Bu
             ifllenen bilgi nerede kal›r, bu bilgi görüntüye veya sese nerede dönüflür? Bu bilgiyi görüntü olarak gö-
             ren, ses olarak duyan kimdir? Bu bilim adamlar›ndan istenen cevaplar bunlarken, onlar birçok dolam-

             baçl› cevapla, gerçe¤i itiraf etmekten kaç›nmaktad›rlar. Asl›nda bu kadar aç›k bir gerçe¤in tart›fl›lmas›
             büyük bir mucizedir.
                 Ancak bu itiraz veya kaç›fl yöntemlerinin hepsi geçersiz ve zay›ft›r. Burada anlat›lanlar› inkar ede-

             cek kiflinin, tüm alg›lar›m›z›n beynimizde olufltu¤u gerçe¤ini reddedecek bilgilerle gelmedikçe, söyleye-
             ceklerinin bir de¤eri olmayacakt›r. Görüntünün ve tüm hislerimizin beynimizde olufltu¤u gerçektir. An-
             cak bir insan aç›k gerçe¤i kavrad›¤› halde bu görüntüleri oluflturan›n Allah oldu¤unu inkar edebilir, "bu
             konuyu düflünmek a¤z›m›n tad›n› kaç›r›yor" diyebilir, "maddenin asl›n› hiçbir zaman göremedi¤imi dü-
             flündükçe içim s›k›l›yor", "hayat›m›n hiçbir anlam› kalmad›" diyebilir. Hiçlik haline gelip, Allah'tan bafl-

             ka hiçbir varl›k kalm›yor olmas› bu insan›n a¤›r›na gidiyor olabilir. Ancak, "gördüklerimi gözlerimle gö-
             rüyorum" veya "gördüklerimin d›flar›da as›llar› var" diyemez. Çünkü bunlar› kan›tlayacak hiçbir bilim-
             sel delile veya gözleme sahip de¤ildir, olamaz da. Zaten, en koyu materyalist dahi tüm görüntüyü bey-

             ninde gördü¤ünü kabul etmektedir.
                 Bu bölümde, genelde bu gerçe¤i kabul etmeye yanaflmayan kiflilerden gelen itirazlara verilen cevap-
             lara yer verilecektir. Afla¤›daki itirazlar› ve cevaplar›n› okudu¤unuzda, samimi ve ön yarg›s›z olarak dü-
             flünüldü¤ünde asl›nda bu sorular›n cevaplar›n›n çok aç›k oldu¤unu siz de göreceksiniz.


                 ‹tiraz: "Yolda otobüs gördü¤ünüzde ezilmemek için kaçars›n›z. Demek ki otobüs var.

                 E¤er beyninizde görüyorsan›z neden kaç›yorsunuz?"
                 Cevap: Bu ve benzeri sorular› soranlar›n yan›ld›klar› ve anlayamad›klar› nokta, "alg›" kavram›n›n
             sadece görme duyusu ile ilgili oldu¤unu sanmalar›d›r. Oysa sadece görme de¤il, dokunma, çarpma, dar-

             be, sertlik, ac›, s›cakl›k, so¤ukluk, ›slakl›k gibi tüm hisler, ayn› görme gibi insan›n beyninde oluflan alg›-
             lard›r. Örne¤in otobüse binmek için otobüsün kap›s›n›n so¤uk metalini elinde hisseden bir insan, asl›n-
             da bu "so¤uk metal hissini" beyninde alg›lar. Bu çok aç›k ve bilinen bir gerçektir. Dokunma duyusu, da-
             ha önce de belirtildi¤i gibi, bir insan›n -örne¤in parmaklar›ndan gelen sinir uyar›lar›n›n- beyninin belli
             bir noktas›nda oluflturdu¤u bir histir. Hisseden parmaklar›m›z de¤ildir. ‹nsanlar bunu bilimsel olarak da

             aç›kland›¤› için kabul etmektedirler. Ancak, konu otobüsün kap›s›n› tutmak de¤il de, otobüsün insana
             çarpmas› olunca, yani bu dokunma hissi daha fliddetli ve ac› verici olunca, bu gerçe¤in geçerli olmad›-
             ¤›n› sanmaktad›rlar. Oysa, ac› veya darbe de beyinde hissedilir. Bir otobüsün çarpt›¤› bir insan darbenin

             fliddetini ve tüm ac›y› beyninde hisseder.
                 Bunu daha iyi anlamak için rüyalar› düflünmek faydal› olacakt›r. ‹nsan rüyas›nda da kendisine oto-
             büs çarpt›¤›n›, kazadan sonra gözünü hastanede açt›¤›n›, ameliyata al›nd›¤›n›, doktorlar›n konuflmala-
             r›n›, ailesinin telafl ile hastaneye geliflini, sakat kald›¤›n› veya can›n›n çok yand›¤›n› görebilir. Rüyas›n-
             da yaflad›¤› tüm bu olaylar›n görüntülerini, seslerini, sertlik hissini, ac›y›, ›fl›¤›, hastanedeki renkleri, her

             türlü hissi çok berrak ve net olarak alg›lamaktad›r. Ve bunlar›n hepsi gerçek yaflamdakiler kadar do¤al
             ve inand›r›c›d›r. O an, rüyan›n içindeki biri ona rüya gördü¤ünü, gördüklerinin bir hayal oldu¤unu söy-
             lese ona inanmaz. Oysa, gördüklerinin hepsi bir hayaldir ve ne otobüsün, ne hastanenin, ne de rüyas›n-

             da gördü¤ü bedeninin d›fl dünyada maddi karfl›l›¤› yoktur. Rüyas›nda gördü¤ü bedenin ve otobüsün
             maddi karfl›l›klar› olmamas›na ra¤men, "gerçek bir bedene" "gerçek bir otobüs" çarpm›fl gibi hissedebil-
             mektedir.
                 Öyle ise materyalistlerin "maddenin varl›¤›n› tokat yiyince anlars›n", "dizine bir tekme gelince, mad-
             denin varl›¤›ndan flüphen kalmaz", "köpek görünce kaçars›n ama", "otobüs çarp›nca beyninde mi de¤il






                                                                                                                          Adnan Oktar    795
   792   793   794   795   796   797   798   799   800   801   802