Page 801 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 801

Harun Yahya



                                                                                            Bir insan elini kesti¤inde hissetti¤i ac›, ›s-
                                                                                            lakl›k, s›z› hissi de beyninde oluflur. Ayn› in-
                                                                                            san, rüyas›nda da elini kesti¤ini görebilir ve
                                                                                            ayn› hisleri rüyas›nda da yaflayabilir. Oysa
                                                                                            rüyas›nda sadece bir hayal görüyordur, orta-
                                                                                            da ne bir bݍak, ne de kanayan bir yara
                                                                                            bulunmaktad›r. O halde ac› hissi, tüm haya-
                                                                                            t›m›z› beynimizin içinde bir görüntü olarak
                                                                                            gördü¤ümüz gerçe¤ini de¤ifltirmemektedir.



                                                                             ‹flte, maddenin d›flar›da asl› vard›r diye ›srar
                                                                         edenler, yukar›daki örnekte görülen kifli gibidirler.

                                                                    ‹çinde yaflad›klar› alg›lar dünyas›nda "tüm bunlar bir al-
                                                              g›, ve bu alg›lar›n asl›na asla ulaflamazs›n, as›llar› var m› yok
                                                      mu bilemezsin" denmekte, ancak onlar bu gerçe¤e fliddetle karfl› ç›k-
                                  maktad›rlar.
                 Ancak flunu da unutmamak gerekir ki, bir insan, eli kesildi¤inde, "bu nas›lsa bir görüntü" diyerek

             tedbir almadan oturmaz. Çünkü Allah, bu görüntüler içinde insanlar› baz› sebeplere ba¤l› olarak yarat-
             m›flt›r. Örne¤in eli kesilen insan bunun için gerekli ilaçlar› kullan›r, elini sarar veya doktora gider. An-
             cak bu ifllemlerin hepsi yine beyninde bir görüntü olarak meydana gelir. Sarg› bezi de, kulland›¤› ilaç-

             lar da beyninde oluflan görüntülerdir.


                 ‹tiraz: "Maddenin zihnimizde gördü¤ümüz bir hayal oldu¤unu söylemek ‹slam
                 dini ile ba¤dafl›r m›?"
                 Cevap: Baz› Müslümanlar, maddenin bir hayal oldu¤u gerçe¤inin ‹slam dini ile ba¤daflmad›¤›n› öne

             sürmekte ve geçmiflte din alimlerinin bu gerçe¤i kabul etmediklerini iddia etmektedirler. Oysa bu do¤-
             ru de¤ildir. Aksine burada anlat›lanlar Kuran ayetleri ile tamamen mutab›kt›r; hatta birçok ayetin, cen-
             net ve cehennem, sonsuzluk, zamans›zl›k, ölümden sonra dirilifl, ahiret gibi Kuran'da bildirilen konula-

             r›n kesin bir kavray›flla anlafl›lmas› aç›s›ndan da son derece önemlidir.
                 Elbette ki bu konu bilinmese de, bir insan gerçek iman› yaflayabilir. Allah'›n Kuran'da bildirdi¤i her-
             fleye gönülden ve hiçbir flüphe duymadan iman edebilir. Ama flunu belirtmek gerekir ki, bu konu insa-
             n›n imanda ve yakinde derinleflmesini sa¤lar ve nitekim geçmiflte birçok önemli ‹slam alimi de, bu ger-
             çe¤i bu yönde aç›klam›fllard›r. Yaln›zca yaflad›klar› dönemde bilimin bu konuyu henüz a盤a ç›karma-

             m›fl olmas› ve konuyu yanl›fl anlamaya müsait ak›mlar›n varl›¤›, onlar›n bu anlatt›klar›n›n yay›lmas›n›
             ve genifl kitlelerce bilinmesini engellemifltir.
                 Maddenin gerçek mahiyetini aç›klayan ‹slam alimlerinden biri ve en önemlisi "hicri onuncu asr›n

             müceddidi" say›lan ve as›rlard›r tüm ‹slam dünyas›n›n büyük sayg›s›n› kazanm›fl olan ‹mam Rabba-
             ni'dir. ‹mam Rabbani'nin, Mektubat adl› eserinde bu konuyla ilgili çok detayl› izahlar bulunmaktad›r.
             ‹mam Rabbani, Allah'›n, kainat› "his ve vehim mertebesinde", yani alg› derecesinde yaratt›¤›n› bir mek-
             tubunda flöyle aç›klamaktad›r:

                 Yukar›da flöyle bir cümle kulland›m: 'Sübhan Hak'k›n halk› (Allah'›n yarat›fl›), his ve vehim mertebesinde-

                 dir.' Bunun manas› flu demeye gelir: 'Allah-u Teala, eflyay› öyle bir mertebede yaratm›flt›r ki, o mertebede efl-
                 ya için his ve vehimden gayr› bir yerde sübut (sabitlik) ve husul (varl›k) yoktur.      47

                 Dikkat edilirse, ‹mam Rabbani, bizim gördü¤ümüz alemin, yani tüm varl›klar›n "his ve vehim mer-
             tebesinde", yani alg› düzeyinde yarat›ld›¤›n› özellikle vurgulamaktad›r. Bu vehim mertebesindeki ale-
             min d›fl›nda (hariçte) ise sadece Allah'›n Zat› vard›r. Gerçekte bu "d›flta" (hariçte) kavram› da farazi bir

             kavramd›r; çünkü bir vehmin vücudu yoktur, hacim kaplamaz. ‹mam Rabbani, "eflyan›n" (yani fleylerin,
             tüm maddelerin) hariçte bir varl›¤› olmad›¤›n› flöyle anlat›r:

                 Hariçte Yüce Hak'tan baflka mevcut de¤ildir... Belki de flan› büyük Allah'›n yaratmas› ile vehim mertebe-
                 sinde sübut (sabitlik) bulmufltur... Eflya, hariçte nas›l kendisinin vücudu olmayan birfley ise, hariçte onun
                 gözükmesi dahi, kendi renksizli¤i iledir... E¤er onun için bir görüntü sabit olur ise, o vehim mertebesinde-





                                                                                                                          Adnan Oktar    799
   796   797   798   799   800   801   802   803   804   805   806