Page 138 - Kavimlerin Helakı
P. 138
136 KAV‹MLER‹N HELAKI
ç›kar›z. fiunlar, bizim kavmimizdir; O'ndan baflkas›n› ilahlar edindi-
ler, onlara apaç›k bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse
Allah'a karfl› yalan düzüp-uydurandan daha zalim kimdir?'
(‹çlerinden biri demiflti ki): 'Madem ki siz onlardan ve Allah'tan bafl-
ka tapt›klar›ndan kopup-ayr›ld›n›z, o halde, (da¤lara çekilip) ma¤ara-
ya s›¤›n›n da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktar›n›) yays›n
ve iflinizden size bir yarar kolaylaflt›rs›n.'
(Onlara bakt›¤›nda) görürsün ki, günefl do¤du¤unda onlar›n ma¤ara-
lar›na sa¤ yandan yönelir, batt›¤›nda onlar› sol yandan keser geçerdi
ve onlar da onun (ma¤aran›n) genifl bofllu¤undalard›. Bu, Allah'›n
ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, iflte hidayet bulan odur,
kimi de sapt›r›rsa onun için asla do¤ru yolu gösterici bir veli bula-
mazs›n.
Sen onlar› uyan›k san›rs›n, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuflmufllar-
d›r. Biz onlar› sa¤ yana ve sol yana çeviriyorduk. Onlar›n köpekleri de
iki kolunu uzatm›fl yatmaktayd›. Onlar› görmüfl olsayd›n, geri dönüp
onlardan kaçard›n, onlardan içini korku kaplard›.
Böylece, aralar›nda bir sorgulama yaps›nlar diye onlar› dirilttik
(uyand›rd›k). ‹çlerinden bir sözcü dedi ki: 'Ne kadar kald›n›z?' Dedi-
ler ki: 'Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) k›sm› kadar kald›k' Dedi-
ler ki: 'Ne kadar kald›¤›n›z› Rabbiniz daha iyi bilir; flimdi birinizi bu
paran›zla flehre gönderin de, hangi yiyecek temizse baks›n, size on-
dan bir r›z›k getirsin; ancak oldukça nazik davrans›n ve sak›n sizi
kimseye sezdirmesin. Çünkü onlar üzerinize ç›k›p gelirlerse, sizi tafla
tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtu-
lufl bulamazs›n›z.'
Böylece, Allah'›n va'dinin hak oldu¤unu ve gerçekten k›yametin, ken-
disinde flüphe bulunmad›¤›n› bilmeleri için (flehir halk›na ve sonra ki
insan kuflaklar›na) onlar› buldurmufl olduk. (Onlar› bulanlar) kendi
aralar›nda durumlar›n› tart›fl›yorlard›, (bir k›sm›) dedi ki: 'Onlar›n üs-
tüne bir bina infla edin, Rableri onlar› daha iyi bilir.' Onlar›n ifline ga-
lip gelen (sözleri geçen)ler ise: 'Üstlerine mutlaka bir mescid yapma-
l›y›z' dediler.