Page 353 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 353

356                                                                                                                           LEM’ALAR


           Ruhuna vermeyecek. Çünki İnsan, sevdiği ve kıymetini takdir ettiği bir
           Cemal-i Mutlak'tan ebedî ayrılmaktan gelen derin yarasını; ancak Ona
           adavetle,  Ondan  küsmekle  ve  Onu  inkâr  etmekle  tedavi  edebilir.  İşte
           kâfirlerin  ALLAH'ın  düşmanı  olması,  bu  noktadan  ileri  geliyor.  Öyle  ise,
           herhalde O Cemal-i Ezelî, kendisinin Âyine-i Müştakı olan İnsan ile Ebed-ül
           Âbâd  yolunda  seyahatında  beraber  bulunmak  için,  alâküllihal  bir  Dâr-ı
           Bekada bir Hayat-ı Bâkiyeye İnsanı mazhar edecek.

                  Evet madem İnsan fıtraten bir Cemal-i Bâki'ye müştak ve muhib bir
           surette  halkedilmiştir.  Ve  madem  bâki  bir  Cemal,  zâil  bir  müştaka  razı
           olamaz. Ve madem İnsan bilmediği veya yetişemediği veya tutamadığı bir
           maksuddan  gelen  hüzün  ve  elemden  teselli  bulmak  için,  o  maksudun
           kusurunu  bulmakla,  belki  gizli  adavet  etmekle  kendini  teskin  eder..  ve
           madem bu Kâinat, İnsan için halkedilmiş ve İnsan ise Marifet ve Muhabbet-i
           İlahiye  için  yaratılmış..  ve  madem  bu  Kâinatın  Hâlıkı,  Esmasıyla
           sermedîdir..  ve  madem  Esmalarının  Cilveleri  daim  ve  bâki  ve  ebedî
           olacaktır; elbette ve herhalde İnsan, bir Dâr-ı Bekaya gidecek ve bir Hayat-ı
           Bâkiyeye  mazhar  olacaktır...  Ve  insanın  Kıymetini  ve  Vazifelerini  ve
           Kemalâtını  bildiren  Rehber-i  A'zam  ve  İnsan-ı  Ekmel  olan  Muhammed-i
           Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm, İnsana dair beyan ettiğimiz bütün Kemalâtı
           ve  Vazifeleri  en  ekmel  bir  surette  Kendinde  ve  Dininde  göstermesiyle
           gösteriyor  ki:  Nasıl  Kâinat  İnsan  için  yaratılmış  ve  Kâinattan  maksud  ve
           müntehab  İnsandır;  öyle  de,  İnsandan  dahi  en  büyük  maksud  ve  en
           kıymetdar müntehab ve en parlak Âyine-i Ehad ve Samed, elbette Ahmed-i
           Muhammed'dir.

                                                                          ى
                                                                ى
                                                                    ا ى
                                    ى
                                هت     ي   اا
               ن   ي  ا    مح   ر اي للَّا  َ  ى ى  َ      مُا    تان   سح ددع ى ى    ٰلَ   م     ب    سلا و  ُ    ٰلَ   ة      صلا  هلٰا    ٰ لع     و هي   َلع
                   َ َ ُ ٰ
                                             َ
                                        َ َ َ
                ٰ ْ ُ َ
                                                    َ ُ َ
                                                                        َ َ
                                                                             َ ْ
                                                            َ
                  ى
                                              َ ُ َ َ ْ ُ َ ُ ُّد   و
                  ىقحب ك   ئ   ُل َ َ   َ نَ س    ق     اي  ل    ع   د    َك   م    اي    ح اي  مو ُّ ُ َ    اي     يق    حٰ    ر   د     ي ا      ف ا   ي  مي    ر  ۪ ح َ
                                                          ُّ َ َ َ
                                                                      ُ َ َ ْ ُ َ
               ّ َ
                        ْ
                            ُ
                                                                        ى
                                   ى
                                                           ى
                          ا   ك     ْلا
                                          َ
                                                                       َ ْلا
                                                        ْ ُ َ
                                                   َ
              َ      و        نِسح  َ  ى  ئا   مسَا     ىقحب     و ىمر   ْكلْا    ك    َ  ى   بي۪بح  ى   ةم    َ    رحب و   ك َ        ح ۪ ي   ىم      كنا    ف   قر ُ َ ْ
                                ّ َ
                                     َ َ
                           َ
                 ٰ ُ
                             ْ
                  ْ
                                                ى
                                                                       ى ى
                                                                    ى
              ى
                                     ى
                ىنج   ْلا    ىرش   ى    ن     و   م   ن  ى  اَط   ي   َشلا   و    س    نل   ف َ ْ    ىر ا     ش نم انْظف  ى        ا   ح  ىمَظ  عل   ْا كم   سا ةمر  ى   ب   ح
                                                              َ
                                                                  َ
            ّ     ّ     َ ْ َ  ْ  َ        ّ  َ ْ  َ   ْ َ   ْ        ْ     ُ َ ْ
                                                ى
                                          ين ى    نا     مۤا  ى    ْ نَل   ْاو
                                       َ
                                                   َ
                                              َ

                  مي  ۪ كحْلا مي   ۪لعْلا     تن   َا كنا ى    م   ت   ن   اا      َلع  ا   م   ى      ا   َل    اانَل  َ َ  ى  ع ل    ك      نا   حب   س
                                                               َ   ْل   م
                                                                      َ َ َ
                                     َ َ
                         ُ
                     َ
                ُ
                                َ ْ
                                                  َ َ ْ َ َ
                            َ
                                                                         ُ ْ
   348   349   350   351   352   353   354   355   356   357   358