Page 351 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 351
354 LEM’ALAR
İ k i n c i V a z i f e s i : Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hitabatına, İnsan
Câmiiyeti haysiyetiyle en mükemmel Muhatab olmak ve hayretkârane san-
'atlarını takdir ve tahsin etmekle en yüksek sesli bir Dellâl olmak ve şuur-
darane teşekküratın bütün enva'ıyla, bütün Enva'-ı Nimetine ve çeşit çeşit
hadsiz İhsanatına Şükür ve Hamd ü Sena etmektir.
Ü ç ü n c ü V a z i f e s i : Hayatı ile, üç cihetle Zât-ı Hayy-ı
Kayyûm'a ve Şuunatına ve Sıfât-ı Muhitasına âyinedarlık etmektir.
Birinci Vecih: İnsan kendi acz-i mutlakıyla, Hâlıkının Kudret-i
Mutlakasını ve derecatını; ve aczin dereceleriyle, Kudretin mertebelerini
hissetmektir. Ve fakr-ı mutlakıyla Rahmetini ve Rahmetinin derecelerini id-
rak etmek ve za'fıyla Onun Kuvvetini anlamaktır. Ve hakeza.. noksan sıfat-
larıyla Hâlıkının Evsaf-ı Kemaline mikyasvari âyine olmak. Gecede Nurun
daha ziyade parlamasına nazaran, gece zulmetinin elektrik lâmbalarını
göstermeğe mükemmel bir âyine olduğu gibi, İnsan dahi böyle nâkıs sıfat-
larıyla Kemalât-ı İlahiyeye âyinedarlık eder.
İkinci Vecih: İnsan, cüz'î iradesiyle ve azıcık ilmiyle ve küçücük
kudretiyle ve zahirî mâlikiyetiyle ve hanesini bina etmesiyle, bu Kâinat Us-
tasının Mâlikiyetini ve San'atını ve İradesini ve Kudretini ve İlmini, Kâinatın
büyüklüğü nisbetinde anlar, âyinedarlık eder.
Üçüncü Vecih'teki âyinedarlığın iki yüzü var:
B i r i s i , Esma-i İlahiyenin ayrı ayrı Nakışlarını kendinde
göstermektir. Âdeta İnsan, Câmiiyetiyle Kâinatın küçük bir Fihristesi ve bir
Misal-i Musaggarası hükmünde olup, umum Esmanın Nakışlarını gösteriyor.
İ k i n c i y ü z ü , Şuunat-ı İlahiyeye âyinedarlık eder. Yani kendi
Hayatıyla Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hayatına işaret ettiği gibi, kendi Hayatın-
da inkişaf eden sem' ve basar gibi duyguların vasıtasıyla, Zât-ı Hayy-ı
Kayyûm'un Sem' ve Basar gibi Sıfatlarına âyinedarlık eder, bildirir.
Hem İnsan Hayatında bulunan ve inkişaf etmeyen ve His ve
Hassasiyet suretinde galeyan eden ve kesretli bir surette olan çok ince hayatî
duygular, manalar ve Hisler vasıtasıyla, Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Şuunat-ı
Kudsiyesine âyinedarlık eder. Meselâ: O Hassasiyet içinde; sevmek, iftihar
etmek, memnun olmak, mesrur olmak, müferrah olmak gibi manalar ile Zât-ı
Akdes'in Kudsiyetine ve Gına-yı Mutlakına münasib ve lâyık olmak şartıyla,
o neviden olan Şuunatına âyinedarlık eder. Hem İnsan, nasılki Hayat-ı
Câmiasıyla Zât-ı Zülcelal'in Sıfât ve Şuunatına bir Mikyas-ı Marifettir.. ve
Cilve-i Esmasına bir Fihristedir.. ve şuurlu bir Âyinedir.. ve hakeza.. çok
cihetlerle Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'a âyinedarlık