Page 175 - Gizli El Bosna'da
P. 175

SAVAfi, KATL‹AM VE D‹PLOMAS‹                  173


             baflaran "gizli el", gerçekte tepkisiz de¤ildi. Aksine, olayla son derece ilgiliydi;
             S›rplar› son derece sofistike yöntemlerle destekliyordu. Bu nedenle Bat›n›n
             gerçekte "tepkisizlik" de¤il, Müslümanlara yönelik bir "kas›t" içinde oldu¤unu
             söyleyebiliriz.
                  Ancak baflta belirtti¤imiz "Bosna'da petrol yok ki" masallar› ile uyutu-
             lan ço¤unluk bunu göremedi. Vance-Owen Plan› buna iyi bir örnekti. Bu plan,
             baflta Bat› medyas› olmak üzere hemen herkes taraf›ndan elefltirildi. Ama elefl-
             tiriler, plan›n haz›rlay›c›lar›n›n S›rplara karfl› fazla tavizkar davrand›klar›, ada-
             letli bir toprak paylafl›m› gerçeklefltiremedikleri gibi "yüzeysel" ve "safça" elefl-
             tirilerdi; plan› haz›rlayanlar›n S›rplara karfl› yeterince "tepkili" davranamad›k-
             lar›n› düflünüyorlard›. Oysa, önceki sayfalarda de¤indi¤imiz gibi, plan› haz›r-
             layanlar, "tepkisiz" ve "saf" kifliler de¤ildiler; aksine ne yapt›klar›n› çok iyi bili-
             yorlard› ve savafl›n ak›fl›n› tümüyle de¤ifltiren bir fitili ateflleyerek Müslüman-
             H›rvat ittifak›n› parçalam›fllard›.
                  Güvenli bölgeler tuza¤› ise, Bat›n›n sahip oldu¤u "kas›t"›n bir baflka gös-
             tergesi oldu.
                  Bat›n›n içindeki "gizli el" taraf›ndan etki alt›na al›nan uluslararas› toplu-
             lu¤un izledi¤i daha pek çok politikada "kas›t" izleri görülebiliyordu. Öncelik-
             le, perde arkas›nda yaflanan gerçek diplomasi, dünya kamuoyuna sunulan ve
             "Müslümanlar› desteklemek istiyorlar, ama yeterince etkili davranam›yorlar"
             imaj› veren diplomasi görüntüsünden oldukça farkl›yd›. Örne¤in Cyrus Vance
             ve Lord Owen, dünya kamuoyuna tarafs›z imaj› vermeye çal›flsalar da, kapal›
             kap›lar ard›nda sürekli S›rplar›n hamili¤ini yap›yorlard›. Tan›l Bora flöyle di-
             yor: "ABD'li ve Avrupal› politikac›lar, kamuoyu önünde Izetbegovi¡'e gayet s›-
             cak davran›rken, müzakerelerde onu sürekli tavize zorlad›lar. Özellikle askeri
             müdahale ihtimalini akl›ndan ç›karmas› gerekti¤ini zorlay›c› bir etmen olarak
             hep vurgulad›lar." 51
                  Bat›l› ara bulucular taraf›ndan yürütülen bar›fl görüflmelerinin gerçekte
             S›rplara avantaj sa¤lamay› hedefledi¤i, Bosnal› liderler taraf›ndan da birkaç
             kez aç›klanm›flt›. Baflbakan Haris Sladzi¡, Temmuz 1992'de yapt›¤› bir aç›kla-
             mada "Görüflmelerin, S›rplar›n Bosna-Hersek'teki toprak gasplar› için araç ola-
             rak kullan›ld›¤›n›" söylemifl ve eklemiflti; "her görüflmenin ard›ndan daha faz-
             la insan›m›z ölüyor, evlerinden sürülüyor ve daha fazla ac› çekiyoruz. Sadece
             ateflkes ihlal edilmekle kalm›yor, kitle katliamlar›, kitle sürgünleri devam edi-
             yor. Buradaki görüflmeler, Bosna-Hersek'te S›rplar›n toprak gasp› için vas›ta
             olarak kullan›l›yor". 52
                  Yaln›zca ara buluculardan de¤il, do¤rudan Bat›l› mason liderlerden de
             Bosna yönetimine yönelik bask› ve tehditler gelmiflti. François Mitterand,
             Müslümanlara gözda¤› vermeye çal›flan "birader"lerden biriydi. Izetbegovi¡,
   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180