Page 106 - Risale-i Nur - Sözler
P. 106
108 SÖZLER
küstürsün, darıltsın, dehşetli rencîde ederek Sırr-ı Rahmetini ve Nur-u
Muhabbetini inkâr etsin ve ettirsin! Hâşâ, yüzbin defa hâşâ ve kellâ!.. Bu
Kâinatı Cilvesiyle süslendiren bir Cemâl-i Mutlak ve umum mahlûkatı
sevindiren bir Rahmet-i Mutlaka, böyle hadsiz bir çirkinlikten ve kubh-u
mutlaktan ve böyle bir zulm-ü mutlaktan, bir merhametsizlikten, elbette
nihayetsiz derece münezzehtir ve mukaddestir.
Netice: Mâdem dünyada Hayat var; elbette İnsanlardan Hayatın Sırrını
anlayanlar ve Hayatını su-i istimal etmeyenler Dâr-ı Bekada ve Cennet-i
Bâkiyede Hayat-ı Bâkiyeye mazhar olacaklardır. Âmennâ..
Ve hem nasılki: Yeryüzünde bulunan parlak şeylerin Güneşin akisle-
riyle parlamaları ve denizlerin yüzlerinde kabarcıklar, ziyanın lem'alarıyle
parlayıp sönmeleri, arkalarından gelen kabarcıklar, gidenler gibi yine
hayâlî Güneşçiklere âyinelik etmeleri; bilbedâhe gösteriyor ki: O lem'alar,
yüksek birtek Güneşin Cilve-i İn'ikâsıdırlar ve Güneşin vücûdunu muhtelif
diller ile yâdediyorlar ve ışık parmaklarıyla ona işâret ediyorlar. Aynen
öyle de; Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Muhyî İsminin Cilve-i Â’zamı ile berrin
yüzünde ve bahrın içindeki Zîhayatların Kudret-i İlâhiyye ile parlayıp,
arkalarından gelenlere yer vermek için "Yâ Hay" deyip perde-i gaybda
gizlenmeleri; bir Hayat-ı Sermediye Sahibi olan Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un
Hayatına ve Vücûb-u Vücûduna şehadetler, işaretler ettikleri gibi, umum
mevcûdâtın Tanziminde eseri görünen İlm-i İlâhîye şehadet eden bütün
deliller ve Kâinata tasarruf eden Kudreti isbat eden bütün Bürhanlar ve
Tanzim ve İdare-i Kâinatta hükümferma olan İrade ve Meşîeti isbat eden
bütün Hüccetler ve Kelâm-ı Rabbânî ve Vahy-i İlâhînin medarı olan
Risaletleri isbat eden bütün alâmetler, Mu’cizeler ve hâkezâ... Yedi Sıfât-ı
İlâhiyyeye şehadet eden bütün delâil, bil'ittifak Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un
Hayatına delâlet, şehadet, işaret ediyorlar. Çünki: Nasıl bir şeyde görmek
varsa, Hayatı da vardır. İşitmek varsa, Hayatın alâmetidir. Söylemek varsa,
Hayatın vücûduna işaret eder. İhtiyar, İrade varsa, hayatı gösterir. Aynen
öyle de; bu Kâinatta âsârıyle Vücudları muhakkak ve bedihî olan Kudret-i
Mutlaka ve İrâde-i Şâmile ve İlm-i Muhît gibi Sıfatlar, bütün delailleri ile
Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hayatına ve Vücûb-u Vücûduna şehadet ederler
ve bütün Kâinatı bir gölgesiyle ışıklandıran ve bir Cilvesiyle bütün Dâr-ı
Âhireti zerratıylae beraber hayatlandıran Hayat-ı Sermediyyesine şehadet
ederler.
Hem Hayat, Melâikeye Îman Rüknüne dahi bakar. Remzen isbat eder.
Çünki: Mâdem Kâinatta en mühim netice Hayattır ve en ziyade intişar eden
ve kıymetdarlığı için nüshaları teksir edilen ve zemin misafirhânesini,
gelip geçen kafilelerle şenlendiren Zîhayatlardır ve mâdem Küre-i